Enerji

Turan Demirci

08-12-2021 15:43

Advert

Yaklaşık yüz yıl önce Albert Einstein’in ortaya attığı “Her şey enerjidir ve her şey yalnızca bundan ibarettir.” dediği kuramını bilirsiniz. Dönemi itibariyle ütopik görünen bu düşünce, bugün bilimin ana konularından biridir. CERN’de yapılan araştırmadaki ana konu da buydu: Higgs bozonu diye adlandırılan ve kütlelelerin belli yerlerde toplanmasına neden olan bağ nedir sorusu.

Aslında evrenin tamamı tek bir şeyden mamuldür. Güneşlerin, gezegenlerin, gezegen üzerindeki canlı türlerinin veya bitkilerin birbirinden ayrı gözükmesi sadece görsel bir algıdan ibarettir. Enerji boyutundan baktığınızda evrendeki her şey aslında tek bir gövdenin uzuvları gibidir. Örneğin bir elmanın hangi tarafından keserseniz bir elma parçasıdır ya, evrenin de içindeki hangi nesneye bakarsanız aynı evrendir. Biraz daha açarsak. Evinizdeki halı atomlardan oluşmuştur ama yumuşak bir dokudur. Koltuğunuzun ahşabı da atomlardan oluşmuştur ama halıya göre daha serttir. Sehpanızın üzerinde duran metal kül tablası daha serttir çünkü orada enerji daha yoğunlaşmıştır. Neticede odanın içindeki her şey enerjidir ve kimi yerlerde biraz daha fazla kümelenmiştir. Tıpkı gezegenler, güneşler gibi…

İş hayatımda defalarca tecrübe ettiğim ve bir daha olmasın diye de dua ettiğim bir konu vardır. İşini yaptığınız şahsın enerjisi kötü ise bu işine yansır. Aynı işi bir başkasına yaptığınızda, aynı malzemelerle, aynı ekiple, aynı mesaiyi kullanarak, tereyağından kıl çeker gibi bitirirsiniz ama enerjisi kötü şahsın işi söz konusu olduğunda iş elinize yapışır. Her yerde bir aksilik çıkar.

Daha önce defalarca işlerini yaptığım bir geniş ailenin o zamana kadar tanışmamış olduğum bir tanıdığına yönlendirildim. Evlerinde yapılması gereken iş var. Daha malzeme seçiminde eşler arasındaki uyumsuzluk ortaya çıktı. Renk seçiminde uyumsuzluk biraz daha büyüdü. Evin kızına danışalım dendiğinde kız odasından çıktı, oturduğumuz masaya kadar geldi, göz ucuyla renge bakıp tekrar odasına gitti. Giderken sadece zor işitilir bir sesle “Eh! Olabilir.” dedi.

İşe başladığımız andan bitirinceye kadar bütün iş hayatım boyunca yaşadığım kadar aksilik yaşadım. Gizli bir el âdeta işte aksilik çıkarmak için bizimle oynuyordu. Montaj esnasında vatandaş işi biraz daha ileri götürüp kapak aralıklarını elindeki bir kartvizitle ölçmeye, bir fenerle bütün montaj yerlerini kontrol etmeye başlayınca elemanlardan biri “Abi,” dedi, “işleri biraz kolaylaştırmak lazım. Bu kadar da kasmaya gerek yok.” “Olur mu,” dedi şahıs, “tam tersi zorlaştıracaksın.” Bunu söylerken gözlerinde ki ifadeyi gördüğümde işin üzerine sinen o sıkıntının nereden geldiğini de anlamış oldum.

Şimdi burada kuantum yasalarına girip olayı dağıtmak istemiyorum fakat kısaca şunu söyleyebilirim. Hayatınızdaki her şeyi siz belirliyorsunuz. Talep ettiğiniz sürece, enerjiniz evrenin enerjisiyle beraber hareket ediyor ve talepleriniz yerine geliyor. Eğer evrenin ruhuna ters bir talebiniz varsa yani bu talep zorluk çıkarmak üzerine ise bu sefer evrenle ters düşüyorsunuz. İticilik dediğimiz şey de tam orada başlıyor.

Gözlemlerime göre söylüyorum, bu durumu ilk önce çocuklar ve hayvanlar hisseder. Dikkat edin, kimi insanların yanında çocuklar ağlamaya başlar ve genellikle hayvanlar saldırganlaşır. Bana göre bu, ortamdaki enerjinin değiştiğinin hissedilmesiyle alakalıdır. Bunu kimi zaman bulunduğunuz ortama yeni birinin girmesiyle de hissedersiniz. İçinizdeki enerjinin dalgalandığını, damarlarınızda o ana kadar düzgün akan nehirlerin kabardığını, yüreğinizi bir şeyin sıktığınızı hissedersiniz. Ne zaman ki alışkın olduğunuz ve uyum sağlamış olduğunuz ortama kendinizi atarsınız, işte rahatlık da kendini yeniden göstermeye başlar, enerjideki dalgalanma durulmuştur.

Unutmayın hepimiz evrenin parçasıyız ve evrende enerjisini yitirmiş güneşler hariç hiçbir güneş veya gezegen kendi yörüngesinden çıkıp başka güneş veya gezegenlere müdahale etmez. Birbirleri açısından, varlıkları bir düzeni korumak içindir, bozmak için değil.

DİĞER YAZILARI Ama Hep Bizim Koyunlar 01-01-1970 03:00 İyilik Kazansın 01-01-1970 03:00 Cins... 01-01-1970 03:00 Hafife Alma 01-01-1970 03:00 Hepiniz Tarihe Geçeceksiniz 01-01-1970 03:00 Tapusunu mu Aldın 01-01-1970 03:00 Yapay Zeka Bard 01-01-1970 03:00 Bir Reklam Gidelim 01-01-1970 03:00 Şeker Gibi 01-01-1970 03:00 Seçim 01-01-1970 03:00 Basit 01-01-1970 03:00 Doğrunun Yanında Durmak 01-01-1970 03:00 Tansiyonum Çıktı 01-01-1970 03:00 Yön Tayini 01-01-1970 03:00 Zaman 01-01-1970 03:00 Doğru Müzik Henüz Çalmadı 01-01-1970 03:00 İlk Emir 01-01-1970 03:00 Köprü 01-01-1970 03:00 Eski Evler Renksiz Olur 01-01-1970 03:00 Uyum... 01-01-1970 03:00 Şahsiyet 01-01-1970 03:00 Sevmek Lazım 01-01-1970 03:00 Kural 01-01-1970 03:00 Ha Deyince Olmuyor 01-01-1970 03:00 Özlem 01-01-1970 03:00 Ben Yaparım Abi 01-01-1970 03:00 Çizgi 01-01-1970 03:00 Yaşamadan Öğrenemezsin 01-01-1970 03:00 Adam... 01-01-1970 03:00 Ver Paşam 01-01-1970 03:00 Elimizden Geldiğince 01-01-1970 03:00 Bazı Şeyler Hiç Değişmiyor 01-01-1970 03:00 Çalmanın da Bir Adabı var 01-01-1970 03:00 Hacamat 01-01-1970 03:00 Güç... 01-01-1970 03:00 Ne Yazmalı? 01-01-1970 03:00 Bilgi mi Beceri mi? 01-01-1970 03:00 Kendini Değerlendir 01-01-1970 03:00 Yol... 01-01-1970 03:00 Gülümseyin 01-01-1970 03:00 Ekip İşi 01-01-1970 03:00 Ahlak mı Dediniz 01-01-1970 03:00 Sanal 01-01-1970 03:00 Kullanma Kılavuzu 01-01-1970 03:00 Klasik 01-01-1970 03:00 Başkasının yerine düşünme 01-01-1970 03:00 Geri vites 01-01-1970 03:00 Meydan Mustafa 01-01-1970 03:00 Okul mu?.. 01-01-1970 03:00 Profesyonel 01-01-1970 03:00 Çeşit 01-01-1970 03:00 Karar Ver 01-01-1970 03:00 Çıplak Gerçek 01-01-1970 03:00