ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 20-02-2024 00:40   Güncelleme : 20-02-2024 11:58

Yufka / Ahmet Keskin

Yazan: Ahmet Keskin -YUFKA

Yufka / Ahmet Keskin

YUFKA

"Yavaş yavaş yaparım." diye düşündü. Kalktı mutfağa yürüdü. Unu tel dolaptan alıp, elekle leğene eledi. Tuzu, suyu ekleyip yaşlı elleriyle yavaş yavaş karıştırıp yoğurmaya durdu.

“Çok canım çekti." diye düşündü. "Eskiden her sabah kuşluk vakti kalkar, ev halkı uyanasıya kadar hamuru hazırlar, koca ocağı ateşler, kahvaltıya yetiştirirdim. Her gün tekrarlar hiç erinmezdim.
Şimdi alışıldı fırın ekmeğine. Zora gelemiyor hiç kimse. Hor kullandık kendimizi. Kokusu duruyor hala.."

Dış kapı vuruldu;
"Kim ola ki?" diye kafasından geçirdi;
"Geldim!" diye seslendi. Acele bir şekilde kapıya yürüdü elinin hamuru ile:
- Kim o?
- Ben Gülçin, Neriman Teyze.
- Açtım kızım, açtım.

Kapı kolunu dirseği ile bastırdı. Kapı açıldı. Gülçin elinde gazeteye sarılmış paketle göründü. Yüzü adıyca gülüş doluydu:
- Saç vurdukta, yersin diye... Aaa senin ellerin de hamurlu..
- Gel kızım gel.
- İçeri geçmesem. 
- Geç geç elindekini masaya koyuver, ben ellemiyeyim şimdi. 
Gülçin ardından mutfağa geldi. Paketi koydu.
Tezgahtaki hamur leğeni görünce:
- Hamuru az tutmuşsun.
- Otururken canım istedi.  Ocağın üstünde yapayım diye ayaklandım işte...
- Bizim ocak yanıyor hâlâ. Unun varsa hamuru çoğaltalım. El birliğiyle yaparız. 
- Çoğaltmaya gerek yok kızım. Yeter bu bana.
- Getir sen ununu getir.
Genç eller hızla hamuru çoğaltır... Leğeni kavrayıp:
- Sen sıcak sıcak getirdiğimden yağlıyı ye, bize gel.

Gülçin kapıyı bulmuş, çıkmıştı bile; "Tüh tühlerle" kendi kendine söylendi. Dolaptan yoğurt çıkarıp yağlıyı yemeye durdu.

***

Gülçinlerde yufkalar açılmış, yığın olarak getirmiti. Tel dolap üzerine yerleştirdi. Gülçin'in annesi; "Neriman Teyzem sen bunları afiyetle tüket. Bitince yine yaparız." diye gönülledi.

***

Neriman Teyze böyle komşulara sahip olduğu için Rabb’ine dualar yolladı.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi