CELLADINA AŞIK
Kırmızı rujlu dudağının kenarında, alaycı bir gülüş.
Donuk bakan o gözler.
Vücudu burada ama kendi uzaklarda adeta.
Sıcak bir temmuz günü olmasına rağmen vücudu buz gibi.
Geçmişin omuzlarına verdiği yükle orada duruyor.
Bir anda hızla yoldan bir araba geçiyor.
Arabanın kaldırdığı toz gözlerine kaçıyor.
Sulanan gözlerden yaşlar akıyor.
Bahanesi de kaçan toz oluyor.
Sancılı bir gecenin sabahında acı çeken bir yürek o.
Adımını ileriye doğru mu, geriye doğru mu atsın karar veremiyor.
Dönüp gitmesi gerekirken son anda ileriye doğru yürümeye başlıyor.
Çünkü celladına aşık bir kadın o.