NEDENSİZ MEKTUP
Bir şiir vakti akşam ötesiydi gecemi çaldın
Açtım şafakları sana seher misali
Gökyüzü toplamıştı yıldızlarını ay seni kıskanmış
Doğma sancısındaydı karanlığa.
Merhaba dedin, gözlerin gözlerime sokuluyordu
Bakışların gördüğüm en keyifli desendi mutluluğa
Hani gülüşüne bayılırdım
Sen işvenle, tavrınla hayran olduğumdun.
Oysa şimdi anılarda bıraktın gizlerini, yüreğimde izlerin onca izlerim kalbindeyken
Gölgen olurdum seni birebir yaşamak hayattı, umuttu, sevinçti bana.
Sen yeryüzünde eşi olmayan benzersiz bir mutluluktun biliyorsun
Ben seni bu yaz gelecek diye beklerken sen baş ucuma bıraktığın kış misali bir zarfla elvedasız vedanı hatıra diye bırakmışsın
Belli ki bizden vazgeçmişsin.
Ne kadar kolaymış bu vazgeçiş
Sana senin için söylediklerime kabahat demişsin
Oysa benim bilerek, seve seve işlediğim en güzel kabahatimdin
Seni sevmek bile bile işlediğim en kıymetli değer verdigim tek suçumdu.
Baharı savsakladın, yazı bitirmek üzereyiz ve hala sen geleceksin diye beklerken
Bir çizgisiz kağıda gidiyorum diye yazıp bizden vazgeçmişsin
Söylesene! Kim için, neden, ne için?
İnsan böylesine severken gider mi hiç?
Hangi kabahat sevgiden daha güçlü ki?
Bizi böyle anlamsız bir ayrılığa mahkum ettin
Yazık değil mi aşk hanım?
Çok defa sensizlikle sınadın, sınandım ben
Hiç biri böyle acıtmamıştı
Ruhumda hançer kesiği, sızılar cirit atarken
Kalbimde ustura yırtıklarım, amansız sızılar, vakitsiz bıraktın
Keyfin kurşun oldu, saplandın mutluluğa.
Hani bizim bize sözümüz vardı, ne oldu?
Ne çabuk unutmuşsun
Sen benim umudumdun be vicdansız
Seninle hayata tutunmuştum
kaydı gitti avuçların avuçlarımdan; sebepsiz, kabahatsiz kaldım.
Hangi kabahat gökyüzü matemine çareydi
Ya da hangi söz deniz mavisini kirletebildi?
Bu mu şimdi bütün bahanen?
Benim seni ulu orta alenen sevmem miydi?
Bütün bahanen, oysa seni ne çok sevmiştim.
Sana rağmen, senden daha fazla delice aşıktım sana be kitapsız
Kalemin kurşunu kırılsın; şiirsiz, mısrasız, kağıtsız kalasın
Bir başka sayfaya bulaşmasın mürekebin
Tenhan, kalabalıkta yalnızlık olsun.
Sana naçizane yazdığım son birkaç mısra, ulaşmaz biliyorum
Hasbel kader rastlarda okursan yırt gitsin
Önemi yok dersin, bence de önemsizdi.
Önemsiz say, say ki iki yabancının aynı yürek şehrinde
Bilinmedik ikametsiz, izinsiz sürgün yemiş sevdasına
Mülteci bir firari adamın adressiz, isimsiz, pulsuz, mühürsüz vakitsiz
Geç bile kalmış mektubu bu.
Duygularına yasaklı bir adamın en son arzusu
Farzet ki ölüm öncesi hesapsızlığa
Hesap diye yazılmış bir elvadanın vedası
Zamansız vedalara hoşgörünün sual mektubu.
Son istek, son bir kez görebilmek ve gözlerinin içine içine bakarak
Haklı olanı haklı yere, haksız da olsa senden cevabını beklemek
Söyler misin şimdi bana
Neden neden neden neden?..