SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 08-09-2023 13:33   Güncelleme : 08-09-2023 13:44

Eylül Gibi Yorgunum İşte / Sebahat Sarıca

Yazan: Sebahat Sarıca -EYLÜL GİBİ YORGUNUM İŞTE

Eylül Gibi Yorgunum İşte / Sebahat Sarıca

EYLÜL GİBİ YORGUNUM İŞTE

Ruhumun yorgunluğu kalbe vurunca, sanki her şeye küsmüş gibi öylece kalıyorum. Dinlenirken bile düşünmeden uzaklaşamıyorum, penceremden dışarı bakarken Eylül’ün dokunduğu ağaçlara takılıyor gözlerim; vişne ağacının yarısı kurumuş yaprağını erken dökmüş diğer yarısı halâ yeşilin alaca tonlarında, aynı insan gibi! Nerede rahatsızlık varsa ilk ordan başlıyor kurumaya. Sanki kuşlar bile yorulmuş, nerede o ilkbahar da şakır şakır ötmeleri?

Eylül gibi yorgunum işte, nereye baksam kendim gibi görüyorum her şeyi, mutsuzluk değil hissettiklerim yaşamam gerekenleri, zamanında ve vaktinde yaşadığımı düşünüyorum olumlu ya da olumsuz hepsi tecrübe ve olgunluk dönemleri  bir bir geçti.

Her eylül mevsiminde aynı duygular nüksediyor kalbime ve sanki zaman yetmiyor anılarımı tekrar düşünmeye. Ne çok şey yaşamışım farkında olmadan şimdi bir günlük anıyı bir ömre sığdıramadığımı anlıyorum.

Zaman azaldıkça ömrümün kıymetini anlıyorum, “keşke” demiyorum tabi ki, her hata bir doğruya götürür, hayat deneyimler tecrübelerle anlam kazanır. Sıfırdan değil de tecrübelerinden başlamak mesele.

Eylül gelince içimiz de bütün renkler kendini gösteriyor, bazen yeşillenip bazen sarı hüzünler, bir bakmışız ufkun kızılı yansıyor içimize vedaları hatırlatırcasına.
İşte! Yine bir eylül geçti içimden yorgunluğumu aldı, o bana gidişiyle güzelliğini gösterdi ben içimdekileri. Her mevsimle barışık ömür diliyorum kendime.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi