ŞEHRİN SOKAKLARINDAKİ ÇAKALLAR
Henüz altı yaşında bir çocuktum, annemi kaybettiğimde...
Dalardım düşüncelere, köy evlerinin tahta duvarlarına bakarak, şehirler "kim bilir ne güzeldir" derdim. Betondan evler olsa, babam yalnız kalmazdı!
Sanırım annesiz büyürken duygularda, devasa yol alıyordu yaşamda. Her yokluğun ardından, sağlam bir kazanç olmalı idi!
Bu kadar çakalın caddelere indiği şehirlerde...
Anne ölümünün bana verdiği canlı, diri maneviyatla..
Kesin biliyorum;
Dindar biri olmamız bizi belki cennete götürecek.
Fakat; gariban, yetim hakkı yemek, kesin ateşte yakacak.
Editör: Ümmügülsüm Hasyıldırım