KURBAN OLDUĞUM
Gri bir bulut çöker bazen üstüne
Yağsam mı, gitsem mi der gibi gezinir öyle gözlerinde
Yüzünde küçük bir çocuk silueti
Oyuncağı kırılmış gibi öyle mahzun
Dizlerinde kavuşturur ellerini
Saçlarında yetim kalmış bir özlem
Adını koyamazsın bazı şeylerin.
Bazen hiç sebepsiz
Yersiz ve zamansız bir iç çekiş sarar içini
Geceleri neden uyumadığını bilmediğin zamanlar gibi
Koyu bir yalnızlık
Nerede olursan ol
Bir bakır tadı dilinde her şey.
Kendini azıcık kaybetmek
Ya da zamanın dışına çıkmak ister insan.
Ben burda kalayım
Siz yürüyün azıcık
Ben size yetişirim der gibi
Yaprakların sapsarı hüznü işte mevsim
Uzayan hasretlerin
Bir türlü gelmeyen kavuşmalara ettiğin küfürlerin mevsimi
Bir de üşümelerin
Gece boyunca
İçten içe yanarken bile
Bir yanının buz kestiği
Bir de dile gelmeyen sevişmelerin mevsimi
Dokunmadan öpüşmelerin
Yanyana gelmeden koklamaların mevsimi
Kurban olduğum
Durma öyle dışarıda. Üşürsün. Gelsene içeri