ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 13-12-2022 19:16

Körebe

Yazan: Reyhan Mete Erdoğdu -KÖREBE

Körebe

KÖREBE

Bir, iki, üç...
Şimdi korktuğum başıma gelmişti. Sıra bendeydi. 

Çocukluğumdan beri sevmezdim bu oyunu. Sanki gözlerim kapalıyken bütün kahpelikler ortaya saçılır, beni dört bir yandan kuşatır, "Nanik" yapar, sonra da arsızca gizlenirdi bir kuytuya. Zemin kayardı ayağımın altından, her adımım kör kuyulara saplanırdı. 

Temkinli olmaya çalışırdım ama nafile kulaklarım her duyduğu seste daha bir ürperirdi. Ellerim duvarda gezindikçe buz kesilirdi. 
Bir, iki, üç...
Tekrarladım içimden bir kez daha derin bir nefes aldım.  

Kızımın sevinç çığlıkları, oğlumun kısık kısık gülme sesleri içersinde bir anlığına unutuverdim, gözlerimdeki tülbenti. Artık aynı yaştaydık. 

Dudağımda ki gülümseme çok uzun sürmedi. Ansızın her yer zifiriye boyandı. Benim yıllardır üstünü örtmeye çalıştığım korkularım ayyuka çıkmış, beni uyandırmıştı  tatlı uykumdan. 

Annemin sesi kulaklarımda çınladı.
Karanlık bir odada bir başıma, gözlerim şu an olduğu gibi bağlıydı.  Annem, inliyordu. Hıçkırıklarının, inlemelerinin arasında kesik kesik "Yapma, yeter, o el kadar sabi, canım yanıyor" gibi sesler kulağımda yankılanıyordu. 

Gözyaşlarımın tuzlu tadı genzimi yakıyor, anason kokusu başımı döndürüyordu.  Sesler, kokular, tatlar hepsi birbirine karıştı. 

Dokunduğum ne varsa birer birer elimin altında eridi, kayboldu. Sonra annemin sesi duvarları yaladı. Bir el oldu sesi, saçlarımda dolaştı. Beni sarmaladı. Gözyaşlarımız karıştı zamanın ötesine. 

Bir intihar sessizliği kuşattı evimizi. Herkes payına düşene razı olmuştu. Susmak anneme, korkmak bana, uyumak babama düşmüştü.

Bir, iki, üç....
İçimden saymaya başladım; on olunca geçecekti nasıl olsa korkularım.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi