ESMER GECELER
Gülüşümdür yüzümde tüm zamanlarda yokluğa hapsettiğim
Sesimdir mutluluğumdur esmer gecelerde idama mahkûm ettiğin
Kimsesiz bir kabrin toprağı içinden çatlayıp çıktı beklediğim bahar
Ben bir küheylanın şahlanmasına aldandım
Sandım ki er meydanından daha cesur olur gönül meydanına çıkanlar
Kuru bir gürültüden ibaretmiş sevdaya dair yeminleri
Kim inandırabilir beni bu saatten sonra Ferhat'ın o dağı Şirin için delip geçtiğine
Kendinden başkasını sevmeyenlerin çağına denk geldi yürek yangınımız
Varsın bu ateşe su döken olmasın
Baharımıza çiçek taşıyan olmasın
Varsın göğümüzden şimşek eksik olmasın
Çatlayan dudağımıza bir damla yağmur değmesin
Ben ellerimi kanatma pahasına o kupkuru dalları yeşerteceğim