ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 02-06-2023 11:34   Güncelleme : 02-06-2023 11:39

Erik Ağacı / Gülcan Mülayim

Yazan: Gülcan Mülayim -ERİK AĞACI

Erik Ağacı / Gülcan Mülayim

ERİK AĞACI

Bahçe duvarının dibinde yere dökülen erikleri almak için elini uzattığında karşıdan gür sesli biri seslendi; "Hey! Ne yapıyorsun orada.. Burası bana ait mülk onları toplayamazsın."dedi.
Tanımamış olmalı ki böyle davranmıştı. Evin sahibi Hüsnü Bey.

Evde çalışan Ayşe’nin kızı, Duru idi. Ayşe, evin bütün işlerini yapan, toparlayan tertipli, düzenli kendi halinde hayatın sillesinden geçmiş biriydi. Kızı Duru’yu büyütmek için elinden gelen her türlü çabayı sarf etmişti. Duru üniversiteyi bitirip doktor çıkmıştı.

Annesinin yıllarca emek verdiği çalıştığı evi ziyarete gidip böyle bir manzara ile karşılaşması onu üzmüştü. Bir tanecik erik diyip göz hakkı olacağını düşünüp elini uzatmıştı. Diğer  taraftan ağaca doğru koşarak gelen çocuğu fark etti ona durması gerektiğini söylemeye çalıştı. Çocuk o kadar hızlı koşuyordu ki yere düştü. Dizleri kanıyordu. Duru yanına giderek yardım etmeye çalıştı. Çocuğa neden koştuğunu ve adını sordu; "Benim adım Haydar." dedi.Dedeme koşuyorum.

Hüsnü Bey ise ağacın altında çardakta oturmuş kahvesini yudumluyordu. Sesleri duyup yerinden kalkan Hüsnü Bey; gördüğü manzara karşısında kaşlarını çatıp torunun üstüne yürüyüp azarlamaya başlamıştı. Duru dayanamayıp çocuğu yanına alıp içeriye yöneldiğinde; "Sen kimsin de benim evime giriyorsun." diye söylenmeye başladı..

Duru; "Bu evde çalışan Ayşe’nin kızıyım." dedi. Hüsnü Bey nasıl bir insandı? Bu kadar katı, dediğim dedik, sürekli bağıran. İçinde hiç mi sevgi yoktu. Bir türlü aklı almıyordu. Annesinin yıllarca nasıl katlandığını da çözebilmiş değildi. Artık annesinin burada çalışmaması gerektiğini anlamıştı.

Ayşe annesinin yanına giderek; "Artık doktorum ve çalışmanı istemiyorum. Sevgi köprüsünden geçip hak edilen mutluluğa gidelim." dediğinde annesi kızına sarılıp ağlamaya başladı.
"Gidelim kızım ne kadar emek versen de, iyilik yapsan da nafile.. İyi ki geldin." diyerek çantasını alan Ayşe merdivenlerden inerken arkasına dönüp şöyle bir koskoca eve baktı.

Hırslarına yenik düşen bir adamın sevgisizlik içinde yarattığı denizde boğularak yaşama veda edeceğini içinden geçirdi. Yıllarca yürüdüğü evden, 'Son çıkışım.' diyerek yoluna devam etti.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi