MEKTUP
Giriş Tarihi : 03-08-2023 17:27

Çocukluğuma Mektup / Necla Polat Hasbutcu

Yazan: Necla Polat Hasbutcu -ÇOCUKLUĞUMA MEKTUP 

Çocukluğuma Mektup / Necla Polat Hasbutcu

ÇOCUKLUĞUMA MEKTUP

Merhaba çocukluğum!
Şimdi bunları gelecekten yazıyorum sana...
Hani ilköğretime başladığın  günü hatırlıyor musun?
Bir kalem, bir defterden başka hiç bir şeyin yoktu...

Öğretmen tahtaya fişleri asar, her gün yeni kelimeler öğretirdi.
Hiç unutmuyorum; "ALİ GEL"  cümlesi bütün zamanların en popüler sözü idi.
Öğretim yılı boyunca "Ali" bizimle okumayı sökerdi...
"ALİ" ile başlayan eğitim hayatını çok merak ederdim...
Biliyor musun?
Nedenini öğrendim çocukluğum..
Çünkü bizim dinimizde eğitime/ öğretime çok önem verilir...
Hz Ali, peygamber efendimizin hem amcasının oğlu, hem de damadı olur...
İlme çok değer veren bir şahıs olur kendisi.
Hatta o dillere destan olan, "Bana bir harf öğretenin, kırk yıl kölesi olurum" sözünün sahibi de "O'dur"
Biliyorum çok çalışkan değildin okulda. Ama çok saf ve temiz bir kalbe sahiptin...

Yaz tatillerinde hiç unutmam, halana giderdin,  tatil dönüşlerinde adettendir, üzerine kıyafet alınırdı, sen ise her defasında;
"Hala bana  okul önlüğü al"  derdin...
Hayal kurmayı çok severdin.
Hikâye kitaplarını her okuduğunda, "Bir gün ben de kitap yazacağım, kendi hayatımı anlatacağım." der dururdun...
Kitap yazmak çok kolay olmasa da bazı yazarların umut verici sözleri seni motive ederdi...
Hatta bir kitapda okumuştun. "Yazar, elma gibi olmalı" diyordu...
"Zenginin de, yoksulun da sofrasında bulunmalı"

Hayallerini gerçekleştirmek sana imkansız gibi görünse de yine umudunu kaybetmedin...
Ortaokuldan ayrıldığında nasıl da ağlamıştın. "Diplomayı bile alamadım." diye kendini suçlayıp durmuştun...

Sonra evlilik çağın geldi, seni görücü usulü ile evlendirdiler.
Çoluk çocuk sahibi oldun. Hayatın gerçek yüzüyle tanıştın...

Çocuklarını her okula götürdüğünde tebeşir, kalem, defter, silgi kokusunu içine içine çekerdin.
Özlemini duyduğun ne varsa bir bir önüne geldi.
Okuma hevesin yeniden canlandı bu kokularla birlikte...
Bazı kokular vardır, huzur verir ya insana; ah çocukluğum, sonunda huzuru bulmuştun...
Hayat, bir kalem bir de defter vermişti sana. İşte hayattaki en büyük mucizen buydu. Sen onu geleceğe taşıdın...
Senin elinle, senin yüreğinle yazıyorum!..

Sen bu satırları okurken sevgili çocukluğum; ben, özlemini çektiğin ne varsa hepsini sana yolluyorum...
Artık üzülme olur mu?

Hayallerini gerçekleştirmek için çok çalıştım. Çünkü sen bunu hak ettin.
Sevgili çocukluğum, o güzel yüreğinden öpüyorum...

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi