CEVAPSIZ MEKTUP
"İade"
Son kez dahası olmayan mektubu sana yazdım.
Sevdaya dargınlığını unutmuşum.
Öyle arzuhâl işte sevgiyi sevdayı anlatmıştım.
Aşktan bahsetmiş anılara dalmıştım,
Varlığım seni rahatsız edip yorsun istemezdim.
Bir kaç satır özlem, biraz hasret, epeyce de ayrılık
Serpiştirdim.
Yetmedi, gülüşünle sıvazlayıp tebessümlerini ekledim.
Bakışların küsmesin diye yakut yeşili gözlerini çizdim, kare kare resmedip düşündüm.
Arada bir utangaç mimikler ekledim kelimelere.
Ara ara hüzünlensem de
güldüğüm de oldu kızınca, kızaran hâllerine, espirili sitemlerine.
Sığamadığımız hislerden, duygulardan bahsettim.
Aramıza girenlerden, kıskançlıktan, sabırdan, sükunetten de kattım her heceye;
Hani bazı gün birlikte ağladığımız olurdu ya onu da yazdım.
Gece karanlığını yırtan keyifli sohbetimizi,
günü ortasından bölen kahkahanı yazmak keyifti.
Kimi gün gül açan gamzeni, kimi zaman
göz çukurlarına dökülen gamı anlattım.
Nerden bilecektim ki gönül mahallemizden göçtüğünü,
Aşk sokağına artık uğramadığını.
Adını değiştirip
Oturduğumuz sevgi semtinden taşınacağın,
Aklıma bile getirmemiştim.
Zarfa yine seni seviyorum duygusu yapıştırdım.
Adres belliydi:
“Gönderen Sevda, Sayın Aşk Hanım” demeliydim.
Nerden bilecektim ki gönül mahallemizin yıkıldığını,
Sevgi sokağımıza umutsuzluğun düştüğünü?
Yeni taşınanlar varmış epeyce de kalabalıklarmış,
Yüksek binalar kurmuşlar, gecekondu sevinçlerimize.
Ne senden bir iz kalmış ne de benden bir anımsama,
Postacı bile şaşırmış
Zarfın üzerine “iade” yazacağına “istifa” ediyorum diye not düşmüş.
“Elveda mahalesinin veda sokağına hüzünlü ayrılık mektupları taşıyamam,
Mutluluk yerine, mutsuzluk arayamam,
Ben bu ayrılık mahallesinde çalışamam demiş ya!
İşte o yüzden günahını aldım, mektubuma cevap alamadım sandım.
Meğerse postacının içi el vermemiş,
Kafası karışmış iade yerine istifa yazınca, geriye dönüş gecikmiş.
Anlayacağın senin bir günahın yokmuş.
Hakkını helal et olur mu? günahını aldım.
Merak etme, bundan sonra yazmam artık.
Hani uzak olsak da hâl hatır sorardık,
Anladım ki şimdi aramızda oda kalmamış.
Ne mektup ne adres yollamam sana bundan sonra,
İzimi dahi bulamayacaksın.
Var git; gönlünce gül, eğlen, mutlu ol, hakkındır elbet.
Zaten bu sana yazdığım son mektuptu, kusura kalma olur mu?
Satırlarıma son verirken bizi hep güzel hatırla, bedelini fazlasıyla ödedik bu aşkın.
Güle güle Aşk Hanım, güle güle git…
Sen, sana çok iyi bak ufaklık olur mu?
Bahtın açık, yolun aydınlık olsun. Selametle iki gözüm,
Hoşça kal...
***
TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...
Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz