ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 25-08-2022 13:26   Güncelleme : 25-08-2022 13:34

Bu Son Elveda

Yazan: Merve Yurtsever - BU SON ELVEDA

Bu Son Elveda

BU SON ELVEDA

Uzakları yakın etme derdinin sona erişidir. Bu bir veda…

Sadece bedenlerimiz değil kalplerimizin de ayrı düştüğünü anladığım bu anda. Balım, gülüm diye sevdiğim yâre bu son elveda… 

Defalarca döndük kapılardan. Ayrılığın o karanlık mecrasından. Tamamen kapandığını sandığımdan, böylesi teslim oldum. Sana karşı koyamadığımdan. Oysa aralık kalmış kapılar. Giderken görüyorum, kapı arasında sıkışan sözcük yığınlarını. 

Hayallerimde böyle canlanmamıştı. Kendi bahçemin çiçekleriyle süslemişim tüm rüyaları. Çiçekler soldu, çok sevilmekten belki. Bakıyorum senin üç beş papatyan kaybolmuş çoktan. Meşguliyetlerin var. Göremezsin ki ne sönen güllerimi, ne her geçen gün küçülüp kaybolan papatyalarını. Hayallerimdeki güllerin dikenleri yüreğime batmamalıydı. O yüzden elveda…

Kızarsın, birkaç küfür savurur üstüne savunma tezini koyarda sunarsın bana. Suçluluk damlar her harfinden. Ört bas etme derdiyle atarsın beni heyetlerin önüne. Bilirim son sözü sen söylemeliydin. Ama dayanacak gücüm kalmadı. O yüzden elveda…

Sana dair her hali bilen bendim… Sendeki halimi bilemedim… Belki bilmek istemedim… Yanıldım… Yıkıldım… Yılmadım… Ancak daha fazla dayanamadım… Yeni bir bilgelikte bu veda…

Bakmayacağım artık fotoğraflarına. Okumayacağım içime umudu salan satırlarını. Şimdi atıyorum hepsini çöp kutusuna. İçim yana yana… Öyle bir yangın ki göğüs kafesimi patlatacak. Şakaklarımda baş edemediğim şiddetli bir sızı. Kaburgalarıma ağrılar saplanıyor, acının böylesini vücudum tanımıyor. Tüm dayanağım gönlünde var olduğunu sanmamdı. Kalbinden uzağa düştüğümü anladığımdan bu veda. 

Seni senle baş başa bırakıyorum. Seni kendini çözmeye yolluyorum. Seni iki aradan bir dereden kurtarıyorum. Seni tüm endişelerinden sıyırıyorum. Seni huzura erdiriyorum. O yüzden elveda…

Kendimi huzursuz kâbusların ortasına atıyorum. Beni sensizliğe mahkûm ediyorum. Böylesi daha az acı, katlanmaya razı geliyorum. Var olduğunu söyleyip de yokluğu yaşattığın günlerden kurtuluyorum. Nasıl da yıprandığımı görmediğin için bu veda. O yüzden elveda…

Sana karşı en anlayışlı tavrımı astımda üstüme öyle dizdim cümleleri. Söylenmiyor, şikâyet etmiyorum. Yaşadım, doya doya sevdayı soludum sensizken bile seninle. Hayatımda yarım bir şeyler vardı da seninle tamamlanmıştı. Öyle hissettim…

Doyamadım ama nefeslerim derinleşti. Ciğerlerim bayram havasında, içimde hep bir coşku. Sonra anladım hepsinin benimle ilgili olduğunu. İple çekilen saatler, tükenmeyen arzular, benimle varlar… Hepsine bile bile elveda…

Göğsüme batacak soluklara, yok sayılacak arzulara, doyulmayan duyguların ıstırabına, bile bile merhaba…

Sabır tohumları ek bekle dedin. Bir yudum su vermedin. Kurudum sensizlikten. Bak işte, yok oluyorum. Yok, sayar mısın bilmiyorum. Merak da etmeyeceğim söz veriyorum. Yoruldum çırpınmaktan ve de en çok görmezden gelinmekten. O yüzden gülüm yine elveda.

Sen sakın incinme, kal yerinde metanetle. Adımların kısıtlı idi zaten. Geri dönmesi zor olmaz. Benimkinin yanında esemesi okunmaz. Ben koştum her defasında. Eteklerim ayaklarıma dolandı, yılmadan vardım kapına. Çıkıyorum şimdi o kapıdan. Elveda dilimde, yangın yüreğimde, ruhum benimle kavga etmekte, ama yine elveda… 

Şiddetli bir baş ağrısı şakaklarımı zonklatırken, yüreğimin kandamlası gözlerimden süzülürken, attığım adımlar geri dönmek isterken, kıza kıza elveda… Yana yakıla elveda… Ama en çok da el olanlardan daha uzağa gittiğin için elveda. 

Uykusuz gecelerimin mimarı… Yalancı sohbetlerimin kahramanı… Elim havada, duygularım ziyanda. Sana sonsuzca elveda...

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi