KİTAP ANALİZİ
Giriş Tarihi : 30-11-2022 21:28   Güncelleme : 30-11-2022 21:33

Bir Kitap: Taş Kağıt Makas / Jodı Pıcoult

Yazan: Arzu Ortaören -BİR KİTAP: TAŞ KAĞIT MAKAS / JODI PICOULT

Bir Kitap: Taş Kağıt Makas / Jodı Pıcoult

BİR KİTAP: TAŞ KAĞIT MAKAS / JODI PICOULT

Bu dünyada o kadar fazla acı varki; hepimiz sabahları uyanabilmeyi nasıl başarıyoruz merak ediyorum.

Sevgili Baran Ebru Yüce ve sevgili Melek ile hoş sohbetler eşliğinde güzel bir okumanın daha sonuna geldik. Tamamen benden kaynaklı olarak yorum bugüne kaldı. Tekrar kusura bakmayın kızlar. Eşlik ettiğiniz için kocaman teşekkürler. Daha nicelerinde kesişsin yolumuz. 

June eşini bir trafik kazasında kaybeder. Küçük kızıyla yaşamaya devam ederken, kaza sırasında kendilerine yardım eden polis memuru Kurt Nealon ile yeni bir başlangıç yapar. Mutlu giden evlilikleri aileye katılacak bir bebek haberi ile ikiye katlanır. Doktor kontrolünden döndüğü bir gün, June için ikinci bir acıya gebedir. Eşi ve kızı acımasız bir cinayete kurban gitmiştir. Tüm oklar evde tamirat işlerine yardım eden Shay Bourne'u işaret etmektedir. 

Yapılan mahkeme Shay'ı suçlu bulur ve idamına karar verilir. New Hampshire'de 58 yıl sonra ilk kez bir dava ölüm cezası ile sonuçlanır. İnfazın gerçekleşmesini beklemek üzere hapishaneye yollanan Shay insanlardan uzak durmaya çalışsa da diğer mahkumlardan gardiyanlara kadar herkesin hayatına dokunur. 

Aradan 11 yıl gibi bir süre geçer. Bu arada June hem yaşadığı acılara dayanmaya hemde kızı Claire'in sağlık sorunları ile baş etmeye çalışmaktadır. Küçük Claire kalp hastasıdır ve acil kalp nakline ihtiyaç duymaktadır. Bu haberi öğrenen Shay kalbini küçük kıza bağışlamaya karar verir. İdam şeklini değiştirmek üzere zorlu bir mücadele başlar Shay, avukatı Maggie ve genç peder Michael için. Onlar bu mücadeleyi verirken birde June cephesi var elbette. Ölesiye nefret ettiği birinden gelen bu bağış teklifi büyük bir ikileme düşürür genç kadını.

Okuma esnasında  bolca en sevdiğim kalem King'in Yeşil Yol kitabı aklıma geldi. Çok fazla esinlenmiş yazarımız Usta'nın o muhteşem eserinden. Satır aralarında Mahşer kitabına yapılan atıflarda mevcut hatta. Okuduğum diğer iki kitabından sonra bu kitap biraz sönük kaldı  benim için. Yeşil Yol'u okumamış veya defalarca kez seyretmemiş olsam daha etkileyici bulabilirdim belki. Bolca inanç ve dini sorgulamalara yer verilmiş. Annenin yaşadığı ikilem, diğer karakterlerin ruhsal durumları, iç hesaplaşmaları, ben olsam ne yapardım dediğiniz satırlar akıcı bir dille anlatılmış her zamanki gibi. Biz severek okuduk ekip olarak. Sırada diğer kitapları var yazarın. 

Cennet bir yer değildir. Cennet senin içinde ve de dışında.

Bizi insan yapan özelliklerden birini daha hatırladım; inanç, şüpheyle savaşımızda işimize yarayacak tek silah.

Yaşamak istiyorum.  Bu yüzden ölmem gerek.

Affetmek için ilk başta nasıl incindiğinizi hatırlamanız gerekir. Ve unutabilmek için, yaşananlarda sizin rolünüzün ne olduğunu kabul etmelisiniz.

Sevdiğiniz birini kurtarmak anlamına gelecekse eğer, nefret ettiğiniz birine olan kininizden vazgeçer miydiniz? 

Bir çocuk öldürüldüğü zaman, bence iki insan birden ölüyor. Tek farkları, annenin nefes almaya devam etme eziyetine katlanmak zorunda olması.

Aile bir nesne değildir, bir mekandır. Tüm anıların saklandığı yerdir.

Hangi dine mensup olursanız olun, dünyayı daha iyi bir yer haline getirmenin yolu iyilik temelli eylemlerden geçer, çünkü böylelikle o dünyada yaşayan bizler de daha iyi insanlar oluruz.

Kötülük her zaman olacaktır. Ancak muhteşem olan  şey şu ki ışık karanlığa baskın çıkar, her zaman.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi