ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 30-12-2024 13:11   Güncelleme : 30-12-2024 14:44

Anılarla Yaşamak / Nevin Bahtışen

Nevin Bahtışen -ANILARLA YAŞAMAK

Anılarla Yaşamak / Nevin Bahtışen

ANILARLA YAŞAMAK

Hava kararmış, pencere ve evin içi bundan nasibini almıştı; cılız lamba ışığı aydınlatmaya yetmiyordu. 
Zaman sonbaharda ilerliyordu, sarıdan kızıllığa doğru giden renk skalası sonbaharı masallaştırıyordu.

Yağmur damlaları yarış yapıyordu kararmış, puslu havanın içinde.

Kurdun puslu, sisli havayı gözetlediği gibiydi.
Zaman var gücüyle uğraşıyordu, camdaki masum kızın ve yanında derdini anlatmak için partilerini soğuk pencereye ısrarla dokundurun yavru kediyle.

“Selin; annem gidiyor, durduramıyorum. O, benim annem değil mi? Keşke bu fırtına annemi bana savurup getirse. Yanında yatarken beni yalamasını çok özledim.”

Bu yağmurlu havada karanlığa doğru yitip gitmişti sokak kedisi, annesinin de böyle bir havada yiyecek aramaya gidişi gibi. Patikleri, sıcaklıktan nasibini alamamış pencereyi tırmalayıp duruyordu. Annesinin yerine belki bu kediyi geri çevirebilirdi.

Selin kendi hayal aleminde mutlu günlerin versiyonlarını yaşıyordu. Annesiyle yeşil kırlarda topladığı çiçeklerle nasıl da taç yapmışlardı. Çiçekten çiçeğe koşarken kaç defa düşmüştü, annesi her defasında öpmüştü dizlerini. Babası küçük kızını kucağına alıp, “baldan daha tatlı yanaklarından öpeyim de acın geçsin” diyerek sanki bulutlara değdirmek istercesine kaldırırdı kolunun uzandığı yere kadar.

Selin, zoraki duydu babaannesinin titrek sesini. Hastalanmış yatıyordu babaannesi. Yanındaki yavru kedisinin endişesini yeni fark etmişti.

“Hadi gel canım; bak gitti, seni duyamaz.”

Yaşlı kadına istediği suyu verdi. Komşunun getirdiği çorbayı yedirdi yavaş yavaş. Babaannesi iyileşince yine oyun oynayabilecekti; “Yeter ki babaannem iyileşsin, oyun oynamasam da olur.” diye düşünürken babaannesi; “Kızım ben doydum, beni merak etme daha iyiyim.” dedi, torununun endişelenmiş yüzünü gülümsetmek istercesine.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi