YAZAR DURUR GÖNÜLLERİ KIRMADAN
Mevzu edebiyat,
Konu şiir ise orada dur işte!
Değme gönlümün keyfine usta.
Dokunma yüreğimin ince nefesine…
Dalar gideriz deryasına,
Kayboluruz okyanusunda...
Güzel sözlerin lütfunda can bulur,
Edebiyatın o muhteşem mısraları…
Yangının ve ahu figanın tercümanıdır
O dörtlükler…
Ve gönüle akar satırların nağmeleri,
Aheste aheste…
Ne tutkuymuş be usta!
Şu şiir denen,
Bazen canımı acıtan
Bazen de can yoldaşım,
Kimi zamanda ekmeğim aşım,
Yani tutkunun en, en, en dibi işte…
Öyle delleniyor ki insan sorma be usta,
Masamda dokunsan!
Duygularımı sarhoş eden,
His deryamın can yoldaşı,
Dert ortağım kalemim…
Ve yine çilekeş bir şiir yolunun,
Sessiz ve mahsun beyaz kâğıdı…
Bazen bir hicran düşüyor şu yüreğimin,
Uslanmaz haykırmalarına
Ve hıçkırıyor duygu deryamın,
Bölük pörçük fırtınaları…
Tırmanıyor beyin hücrelerimin,
En ücra köşelerine…
Yani gönüldeki hislerin krizi
Bazen öyle vuruyor ki kalbe,
İki tek şiir atıyorum satırlara
Sonra yavaş yavaş,
Kafayı buluyor insan iyi mi?
Gelsin sonra dertlerin çarmağında
Can yakan mahsun lakin
Hayat modunu ters yüz eden
Alabora olmuş bir gemi misali
Dalgalara direnen,
Kimi zaman sarhoş eden!
Bazen de sitemlerden beslenen,
Ağır bir yürek fırtınası…
Öyle gibi bir şey işte…
Sorarlar arada bir,
"Ne iş yaparsın dostum?"
Hay aksi!
Cevabı müşkülde sözlerin.
Şimdi desem ki!
Çile ve dert yazarım, keder yazarım,
Aşk yazarım, ömür yazarım ben usta…
Gülerler belki de
Nasıl bir cevapsa hani…
Hasılı,
Edebiyat vurgunu, şiir tutkunu
Bir garip kalem emekçisi
Dertlerin tiryakisiyim.
Yazar dururum işte gönülleri kırmadan…