YAVAŞ
Yavaş oluyor her şey
Kendi hızında yavaş.
Bir karınca yürüyor gibi
Pası her seferinde silinen
Demir raylarda
İnce bir yağmurun altında,
Kimsesiz, kayıp
Onun ayağınca
Ve gece
Öyle yavaş.
Soluk alıp veriyor, duyuyor musun?
Yavaş oluyor bakmak,
Yükselmeyi ve çökmeyi
Yaş alıp yaşlanmayı
Yavaşlamayı anlamak
Yavaş.
Felsefesi yok, gizlisi saklısı,
Sır, bakanın aklında
Herkes bir kenarından tutuyor
Hiçbir şey hızlı değil
Tam tersine yavaş.
Barışlar, savaşlar
Olabildiğince yavaş
Görüyor musun?
Bakıyorsun bahar yanaşıyor
Uçtan uca
Dallara, yapraklara,
Çaresiz umutlara
Süsleniyor, bezeniyor toprak,
Çoğalıyor su
Güvercinler, serçeler
Güllerin kokusu yavaş.
Alıyor musun?
Ölmek diye bir yer var
Çarpıp kulağımıza geçerdi
Saatler, günler
Biri söylesin
Kaçıncı doğuşu bu güneşin,
Çağlar durgun,
Biten gençlik suskun
Aylar öyle yavaş seziyor musun?
Sürüp dilimin toprağını
Söküyorum bir kenarı kırık
Yanı yöresi eksik
Can parçası bir dizeyi
Kırıyorum ruhumdan
Uç vermiş bir taze dalı
Solmadan uzanıyorum onunla
Uzağına,
Hiç yakın olmadın,
Kokusu, dokusu suskun
Seslenişi yavaş…
Duyuyor musun?
Nereden ne toplasam?
Ben bu ruhumdan
Neleri çıkarsam atsam?
Kederlere, hüzünlere
Küsmelere ne katsam?
Sorulardan yoruldum,
Yanıtlara yaklaşsam,
Bir kurgu, bir oluş var
Bozsam,
Bu oyundan çıksam,
Hangi yüzyılın laneti?
Uçurumlar arasam,
O son sözü duysam
Sorular zorlu,
Yanıtlar yavaş.
Anlıyor musun?