YALNIZLIK Ki KİŞİSEL MÜLKÜN
Sonuçlarını bile bile
gerdirerek sardım kendimi.
Uyarıp, uyandıran
imgeyi saklayan özneler gibi.
Yarılma evresi bu,
her şeyi yakınlaştırır farkına varmışlığın.
Hafif atlatamıyorsun...
Yalnızlık ki kişisel mülkün.
Bazen sessizliğini bozar cümleler.
İçinde yasakladığın bir dikkate sürükler.
Akıbetini bilmezsin.
Az öteden gelecek korkunun.
Vazgeçilmez oluşların ötesinde yıkmadığın köprü yok.
Keser dilimi
duvarlar arasında, gölgenin karanlığı.
Aşkın sıcağında,
bir bahar daha ekledim, rastgele savrulan ömre.
Nerede yerin, keşfi zorum?
Yok ki kapsamlı imge,
tensel ve duygusal aşk gibi.
Ahh o ateşi göğsüme koyan!
Dili geçmiş zamanlarda, anlamca kaynaşmış ne hatıralar var.
Şimdi özgürüm yahu eyvallahım yok!
Aklımdan
çıkamasan da,
diyorum ki buradan sana aşk çıkmaz.
Umut dediğin dik,
dar bir merdiven.
Bir çoğul eki düşürdüm umutlarıma.
Anlamına göre parantez içinde.
Başım dertte yahu!
Aşk dediğin yanık
kül kokusu.
Derdimin ucu kendime dokunur.
Arada bir krizlen hüznüme.
Bir damla gözyaşı da sen akıt hayat.
Seni de yeşertmez mi
Gözümdeki ırmaklar
Tokatlayan rüzgarlar.
Bu nasıl ziyaretçi akını?
Hayata dair
bazı acılar nimettir.