YALNIZLIK İYİDİR
Yalnızlık diye bir köy var bilir misiniz? Bazen çok uzaklardadır, bazen yanınızda, çok yakınınızda... Lâkin bir lütuftur aslında yalnızlık;
Mahşeri kalabalıklarda yalnızlık,
Heplerde hiç olma fikri,
Evde yalnızlık,
Fersah fersah uzaklaşmak yoldaşınızdan;
boğulmak anlamsız, nedensiz kavgalarda...
Gülleri yaralamak, kanatmak şuursuzca.
Fikir çilesidir bazen, pimi çekilmiş sorularla beynin sokaklarında dolaşmaktır;
Biri sever gibi yapar, diğeri güler gibi...
Aha işte yalnızlık!
Tanımı zordur bu muhteremin;
Bir dağ başında tek başına, bir başına kalmak mıdır acaba? Bir balık ağında çırpınmak mı caresizce? Ahde vefasızlarin sofrasına oturmak mıdır yoksa? Masmavi gülüşlerde gözyaşları saklanır.
Şiirin en tenha yerlerinde gecedir; ışıksız, çaresiz... Geceyi karalarsın habire.
İnternete mahkum hayatlar var ya;
Orada da göz kırpar yalnızlık, uzun suskunluklar avaz avaz çığlıktır aslında, serzeniştir.
Lakin sesi duyulmaz yalnızlıkların,
Gömersin birilerini yürek denen mezara.
Dinleyeni olmadığında değil, anlayanı olmadığında yalnız kalır insanlar;
Etrafınızda gölgeler, insan siluetleri...
Ama iyidir yine de.
Kendinize sarılırsınız, Dualar örtersiniz üstünüze bir sabah namazında; gâh filozof, gâh bir şair çıkar karşımıza. Duygular katre katre dökülür yüreğimizden ve anlarsınız,
ömür denen davada. En asi zamanlarda tek başınasınız aslında,
bir bilge adamın dediği gibi;
Aşk iki kişilik, ölümse tek başına.
Yorulur zaman, renkler solar bir zaman; Sezen Aksu'dan, Zeki Müren'den yahut Ahmet Kaya'dan bir şarkı dinlersiniz radyoda...
Yeniden boyarsınız siyah, beyaz dünyayı.
Üç kadim dost; gece, çay ve yalnızlık,
Üç sırdaş...
Bir de dört duvar var tabi. Sohbet koyulaşır birden, akrep yelkovanı zehirler her gece…
Zaman yorar sizi, yorulur uykusuzluktan.
Ağız dolusu küfürler savurursunuz,
La havle çekersiniz birilerine...
Sabır gelir yanınıza, en yakın arkadaşıyla.
Şükredersiniz;
Bir sigara dumaniyla küle döner efkârlar, ahlar, keşkeler...
Dağılır hüzünler, bir de o çay yok mu yanında?
Her yudumda içersiniz tüm susuzlukları...
Nirvanaya yol olur bazen;
Bir ulvi yolculuğa çıkarsınız kolkola yalnızlıkla.
Camide o güzel seda ayartır sizi...
Abdest alıp arınırsınız tüm kirli fikirlerden,
merhamet dilenirsiniz Yaradan’dan.
Yaprak düşer seccadenin koynuna,
Dualar örtersiniz üstünüze,
Artık huzur denilen diyardasınız!
Bir şiir alırsınız kaleme,
Tüm baharlar orada,
Hayaller, masmavi gülüşler.
Derken kartopu gelir;
Anlar sanki sizi,
Sürtünür
bacaklarınıza.
Bir küçük yürek, sevginin en saf hali...
Öperim pembe burnundan; okşadıkça şımarır,
Miyavlar şarkı söylercesine,
avuturcasına yalnızlığımı.
Bir başka "ben” olurum,
İçimden koca bir nehir akar!
Bir çocuk güneşin sarı saçlarını tararken minik elleriyle...
Bir ihtiyar çocuk dalar uykuya!
Dedim ya yalnızlık iyidir aslında!