YAĞMURLA GELEN BAŞLANGIÇ
Rüzgâr hafifçe yanaklarına dokunuyordu. Saçları içindeki acının verdiği hüzün ile etrafa savruluyordu. Hava kasvetliydi. Yanakları al al olmuştu. Sonra yürümeye başladı yağmur damlalarının eşliğinde. Uzunca bir yürüyüş sarf etti. Islanan bedenine aldırmıyordu. Anılarını elinden koparan mekana geldi. Durdu ve kendi kendine söylenmeye başladı. Öfkeli sözler yağdırıyordu gökyüzüne. Aksini gördü yağmur sularında. Geriye döndü ve tekrar baktı. Kendi sesine sarıldı sadece. Ellerini savurdu boşluğa.
Sonra dedi ki kendi kendine; “Senin bıraktığın şehirden başlayacağım hayalleri süslemeye…”
Gözlerini kapattı. Yağmur sesleri artık kulağına uğultulu gelmeye başlamıştı. Koşarak uzaklaştı hüzün veren anılarından ve sessiz şehrinden…