YAĞMURDA SENİNLE DOLAŞMAK
Sabah sabah nerden esti bilmem.
Bir düş kurdum gün doğarken.
Her yer sessiz sakin
Bir tek yüreğimin gümbürtüsü var velakin.
Demem o ki ..
Düş kurmanın tam vakti
Ne çok geç ne çok erken.
Velhasılı bir İstanbul sabahı düşledim
Dolaşmak senle,
Ahmak ıslatan yağmuru yağarken.
Sırılsıklam ıslanmışız...
Oraya mı gidelim buraya mı çökelim
Vapura binip karşıya mı geçelim derken.
Açsındır sen şimdi...
Kahvaltıda yapmamışsındır
Simit yeriz istersen,
Çay içeken.
Utandırmak istemem ama
Bir başka güzel
Bir başka çocuksu oluyorsun,
Yağmurda ıslanıp burnunu çekerken.
Sonra tenha sokaklarına salarız kendimizi İstanbul’un.
Hani şu eskici pazarlarının kurulduğu sokaklara.
İkinci el bir goçuğa bile parası yetmeyen adamın....
Üstüme tam oturdu da,
Dönüşte alırım derken onurunun gururunun vurulduğu sokaklara.
Sonra sen bana bakar ben sana bakar ağlaşırız.
Düşleri bile dramla biten bir adamım işte ben.
Bir vakit sonra kahır olurum
Kaldıramazsın ağır olurum.
Bir yağmurlu günde sarmıştım seni
Dilersen bu yağmurlu günde vedalaşırız.