MANZUME
Giriş Tarihi : 24-12-2022 19:57

Uyanma Zamanı

Yazan: Ümmügülsüm Hasyıldırım -UYANMA ZAMANI

Uyanma Zamanı

UYANMA ZAMANI 

Bir gün rengârenk bir kelebek uçtu.
Sadece
Ne güzel yaratılmış, dedim. 
Düşünmedim, düşünemedim belki de
Kelebeğin o, hale gelmesi için,
Hangi merhalelerden geçtiğini.
Sonra;
Vızıldayarak bir arı uçtu kulaklarıma sürtünerekten.

İma ettiği bir şeyler vardı sanki.
Derken karıncalar dizildi sıra sıra.
Hepsinin ağızlarında, kendisinden büyük yiyecekleriyle,
Yuvalarına doğru tırmanıyordu.

İlerideyse bir menekşe...
Bütün renklere meydan okuyor,
Yeşiller içinde nazlı nazlı açıyordu.
Yemyeşil çimenleri,
Sanki ayaklarının altına halı yapmıştı.
Ağaçlar uçarmış gibi
Gökyüzüne uzanıyordu. 

Az ötede çam ağacı dikenli yapraklarıyla
Çınarsa o görkemli gövdesiyle,
Diğer ağaçlara hükmediyordu.
Ancak dallarında kuşlar,
Şefkatli bir ananın kollarına sığınırcasına,
Gömülmüşlerdi yaprakların arasına.
Ağaçların gövdelerini,
Yuva yapmışlardı onlar da yavrularına.
Oysa karşıda birkaç koyun,
Biraz sonra kurdun yiyeceğinden habersiz,
Yumuşacık çimenlerin üzerinde otlanıyordu.

Ağaçların yaprakları ise,
Adeta doğadaki canlılara, oksijen kusuyordu.
Ya Rab!
Bu ne muhteşem intizam.
Bu ne ince hesap.
Bir kaç dakikalık doğa gezisinde büyülendim.
Senin varlığına şüphesiz bir ispat, inandım.

Attığım her adımda, gördüğüm her varlıkta,
Sonsuz kudretine baktım hayranlıkla.

Kelebeğin kozasından çıkarken ki mücadelesi,
Arının insanlar için bin bir çeşit çiçekten aldığı şifa,
Karıncaların tükenmeyen azimle çalışmaları,
Menekşelerin güzelliği,

Ağaçların görkemi,
Kuşların şefkati,
Kısacası doğanın dengesi.
Ve diğer yanda
Bütün bu güzellikleri,
Hoyratça katleden insanoğlu.

Kesilen ağaçlar, yanan ormanlar,
Çöp deryasına dönmüş piknik alanları,
Ve daha niceleri……..
Halbuki
Bütün bu nimetler ve güzellikler,
Sadece ve sadece biz insanlar için.

Yaratılan bütün hayvanat ve nebatat,
Hizmetine sunulmuş insanoğlunun.
Oysa biz layık mıyız bunca güzelliğe?
Değmez mi bunca güzellik, teşekkür etmeye?
Şükür sofrasında secde etmeye.
Elhamdülillah Müslümanım demeye.
Diyemedik.

Emanete sahip çıkamadık.
Oluverdik tefekkürden uzak, nankör bir varlık.
Nefsin esiri olup, gözlerimizi perdeledik.
Oysa, gözümüzün gördüğü her yerde “O” var.
Sadece gözümüzün mahareti,
Hâlâ O’nu görmeye yetmeyecek mi?
Uyan insanoğlu!
Çok geç olmadan, eyvah dememek için uyan!

Bak etrafına, kalk ve silkelen.
Gir bir meyve bahçesine.
Al bir meyve incele, içini deşercesine.
İyice bak ilahi paketleme sistemine.

Yüzde doksan sekizi su olan bu meyveler,
Nasıl sunulmuş insanların hizmetine.
Elma, armut, portakal, nar,
Karpuz, kavun, şeftali, üzüm daha niceleri var.
Hepsi ayrı ayrı estetik, zarif;
O incelikleri görüp, tefekkür edenlerdir Arif.

Dön sonra bir de güle bak.
Nasıl da yaklaşınca gülümsüyor insana,
İnsanı da gülümsetiyor varmadan farkına.
Çiçekler, böcekler, papatyalar,
Nasıl bir sanatla yaratılmışlar.
Yetmez mi ibret almaya,
Yetmez mi uyanmaya!
Değmez mi uyananlardan olmaya,
Uyanıp, ebediyete uzanmaya!

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi