TOPRAK
Yeryüzünde zerreden kundaklar,
Altında canlılar, üstünde cennetten numune.
Yakışır bir ağaca kökleriyle tutunmak,
Benim vefalı yarim kara toprak.
Bazen eşya olur, bazen sandal,
Köprüler kurulur sarı meşeden.
Yuvalar kurulur üstüne sabır ile
Benim tenimde açar kara toprak.
Üzerinde onlarca ağaç, renkli çiçekler,
Üç günlük kozadan çıkar kelebekler.
İpeğin böceginde can bulur ilmekler,
Benim vefalı sevdiğim kara toprak.
Pekmezin özünde toprağın kokusu,
Bitecek sanır yılanın korkusu,
Çanakla yenilen yemeğin tortusu,
Benim hamurumdur kara toprak.
Bir kitap için onca ağaç kesilir,
Yeşili sevenler buna dikkat kesilir,
Tabuta girmek için son nefes verilir,
Benim yorganımdır kara toprak.
Cemreler düşer, toprak boyanır yeşile,
Yağmur damları seni getirir ey sevgili!
Vadiler uzanır, okyanuslar sen gibi kokar,
Benim vatanım gibi kara toprak.
Üzerinde gezinir cümle canlı deryası,
Meyve bahçeleri zümrüt helvası.
Kışın karında saklıdır havası,
Benim şiirimde öyküdür kara toprak.
Tohuma giydirir binbir yeşili,
Yağmura hastadır güneşin esiri.
Her böceğe vuslattır, güllere sevdalı,
Benim hamurumdur kara toprak.
Asırlık çınar kökleriyle bağlanır,
Karıncalar bağrında cümbüşle yuvalanır.
Nice canlar zerresinde karalanır,
Her bedene otağıdır kara toprak.