SÖZÜMÜZÜ TUTAMADIK
Yıldızlar bir başka parlak gökyüzünde bu gece,
Boğazımda düğümlendi her kelimede bir hece,
Oysa neler yazmak isterdim gönül sayfasına,
Gönülde bile olamadık herkes gibi şöyle Ece.
Boşa geçmiş yıllar, hep yalan sözlere kanarak,
Büyük konuştukça biz her lokmayı yutamadık,
Öyle derin sevdik herkesi, içimiz hep yanarak
“Yanındayım” derken bile sözümüzü tutamadık…
Soğumuş, sabahı beklerken bardaktaki o çay,
Gizlenmiş yıldızlara görünmüyor parlayan ay,
Oysa ne hayaller kurmuştuk güzel günler adına,
Şansdan yana nasıl düşmez bize ufak bir pay?
Aşk bile küsmüş artık durmaz kirli kalplerde,
Onca yemin, yalana bir doğru sözü bulamadık,
Kabuk bağlamış gönüle nice hüzün dertlerde,
Aynalara baktıkça temiz nurlu yüzü bulamadık.
Yokluktan varlığa geçince neden bunca insan
Bilemedi kıymetini bir şükür etmekten aciz?
Haz vermedi baharda neden bu mart, nisan?
Ömür icralık olunca gelmiş gönüle yüklü haciz.
Ödedik peşin peşin faturayı bunca gözyaşı ile,
Düşmemek için nice kuyuya bir halatı tutamadık.
Namert olan çevirmiş de arkamızdan binbir hile,
Ayağa kalktık yıkmak için, sözümüzü tutamadık.
Mert olduk, adam olduk, yiğit olduk kıyamadık da
Kendimiz için yaşamaya sözümüzü, tutamadık.
Sahi herkese söz verdik, herkese ömür verdik de
Neden incinen kalbimize sözümüzü tutamadık?
Editör: Nevin Bahtışen