SEN NESİN
Göremiyorum hummalı bir sıcak öpüyor gözlerimi
Duyamıyorum, açılırken dudaklarım
öpüyorum nefesini
Sen nesin
Gelmekte olan bahar sen misin söylesene
Güneşin öptüğü yol kenarı çimenler
giyinmiş renklerini
Taş duvarların asık suratlarına sarılıyorsun
mor renkli bir sarmaşık çiçeğinde
Gülümseye gülümseye
Her gülüşün annesi sen misin söyler misin
Sen nesin ki
Kurumuş dere yatağında can çekişirken
açık yeşil yosunlar
Balık yavruları hasret kalmışken
su şırıltılarına
Ve dilim kurumuşken bir damla düşe
Ansızın dağ dibinden haykıran berrak ve hırçın Irmaklar neden adını söylüyorlar
Türkü türkü
Bulutların gizinde duran yağmur sen misin
Sen nesin
Kelebeğin gördüğü bir günlük ve hiç bitmeyen rüyada neden oluyorsun
Oradasın biliyorum
Kanatlarını gördüm saçların gibiydi
Rüzgar değdikçe savruluyor
Güneş vurdukça ayrı bir ahenk alıyordu
Aşk gibi
O kanatlardaki gizem sen olmalıydın
Söyler misin sen nesin
Boz kırı gezinirken gözlerim
Ve hiç olmamışken güzel bir sözün alameti
Kuru toprağın bağrındaki kara taşlarda
Dokunmadığım göğsündeki yağmur ormanları seriliyor ayan beyan
Kalem tutmayı bilmeyen şairin şiirlerine
Gecelerde yıldızlardan ışıl ışıl sızan o kelam
Sen olmalısın
Göremiyorum seni
Duyamıyorum da
Uyumuyorum sensiz
Düşmesen yanaklarıma ayamıyorum da
Bir sıfat bir isim koyamıyorum da sana
Söyler misin sen nesin