ŞEFFAFLIK ve TOPLUM
Şeffaflık; nesnenin, durumun veya olayın salt, duru ve açık bir şekilde ifade bulmuş hâlidir. Her yaş grubunun anlayabileceği ve görüneninin verebileceği mesajın herkes tarafından aynı açıklığa kavuştuğu tüm ilişkiler şeffaftır. Şeffaflığın ilk göze battığı yer, insan bedenidir. İnsan bedeni, kadın ve erkek olmak üzere iki cinstir. Kadın bedeni, erkek bedenine göre daha alımlı, cazibeli ve korunaklıdır. Bu yüzden insanlığın ilk örtü noktası da kadındır.
Kadının toplum içindeki yeri, değeri ilk olarak bedensel güzelliği, alımı ve çekiciliği üzerinden ifade bulur. Evlilik ilişkilerinde, flört aşamalarında veya reklamlarda kadınlar “güzellik” tasvirleri üzerinden rağbet görür. Kadın kendi bedenini ne kadar şeffaf(açık) gösterirse, ilk odağı noktası o kadar artar.
Şeffaflığın toplumdaki ikinci bir noktası da, sosyal medya ve internettir. İnternet ve sosyal medya şeffaflığın en göze dokunur mekanlarından biridir. İnsanlar artık şeffaf olmak, kendini göstermek, topluma sanki hayatın merkezi kendileriymiş gibi gösterme “zorunluğu” hissettikleri için, günlük yaşamındaki eylemlerinin tümünü ekranlara aktarmaktadır. Bu da doğal olarak insanı şeffaflaştıran bir kıstastır. Şeffaflık burada insanın “mahrem” hayatını değersizleştirerek insanı eşya haline getirmektedir. İş yerinde çekilen fotoğraflar, evlerde gösterilen odalar, seyahat edilen mekanlar, gün içinde ayak basılan her nokta ekranlara taşınarak namahrem hale getirilmektedir.
Şeffaflık insanı ve insanlığı tehdit eden bir şekerdir. Adındaki masumiyet, kulaklardaki hoşnutluk veren tılsım, şeffaflığı insana sevimli ve meşru göstermektedir. Her şeyin ve her olayın şeffaflaştırılması, insanı aptallaştıran da bir olgudur. Şeffaflık, “herkes gibi düşünme” eylemidir. Toplumu sıradanlaştırır. Akli ve ruhi güçleri devre dışı bırakarak “Duygusuz İnsan Tipi” yaratır. Aynı mekanı, aynı zamanı ve aynı eşyaları insanlara kullandırtarak insanları homojen bir dairenin içinde döndürür.
Şeffaflık sadece insanlara aynı düşünceleri empoze etmez; aynı besinlerden de tüketmesini sağlayarak bedensel sağlığını da tehdit eder. Sigara, bol yağlı besinler, işlenmiş etler hep tek tip düşünen ve benzer hayatları yaşayan, benzer ekonomik ve eğitim düzeyine sahip insanları birarada tutar. İnsanların beslenme şekli insanların yaşam düzeyini de belirleyen etmenlerden biridir.
Şeffaflık ve toplum birbirinin yansımalarıdır. Toplumların kültürel ve dinî ritüelleri insanlara aynı eylemleri belirli zamanlarda ve mekânlarda uygulamalarını öğretmesiyle şeffaftır. Belirli bir grup insan dinleri ve kültürleri için aynı düşünce ve aynı hareketleri tekrar eder. Düğünlerde, ibadetlerde, törenlerde aynı eylemler tekrarlanır. İslamiyet’te namaz kılmak, Hristiyanlık ‘ta aforoz etmek, Hinduizm’de ineklere tapmak bir şeffaflıktır. İnsanlar eğitim düzeylerine ve sosyal konumlarına bakılmaksızın aynı törenleri uygulamak için toplanır.
Şeffaflık toplumdaki insanların benzer uygulamaları yerine getirmesiyle sıradanlaşır. Ve toplumda meşrulaştırılan bir eyleme dönüşür. Şeffaflığa ifade edilen bakış açısıyla bakıldığı zaman, şeffaflık zannedildiği kadar masum bir kavram olarak durmamaktadır. İnsanın düşünmesinin önüne geçen, benzer komutları yerine getirmesini bekleyen şeffaflık, nasıl göze hoş gelebilir? Herkes tarafından anlaşılan, aklın ve ruhun olmadığı, bilgiye ve derin düşünmeye gerek görülmeyen her türlü düşünce şeffaftır. Toplumlar da tarihsel ve sosyal ilişkilerin izini taşıyarak sıradanlaşır. İnsanın kalbinin attığını hissetmemesi, akli fonksiyonlarının işlevini yitirdiği insan düşünülebilir mi? Hayatı ve yaşamı sıradanlaştıran şeffaflık, toplumların bir adım sonrasını düşünemez hale getiren olgudur.
Haz ve hızdan ibaret olan şeffaflık, farklılaşmalara karşı çıkar. Yeni olanı kabul etmez. Tıpkı bir midenin aynı tip yiyecekleri kavurmasıdır. Mide de aynı yiyecekleri kabul ederek yabancı besinlere karşı direnç gösterir. Sonuç olarak; toplumlar sıradanlaşarak aidiyetlerini ve özelliklerini kaybeder. Şeffaflık toplumu yeniden inşa etmez. Toplumu kendi yağında kavrulan bir makineye dönüştürür.
Editör: Deniz İmre