MASAL
Giriş Tarihi : 08-10-2022 17:01

Şaziye Annenin Kayıkları

Yazan: Nevin Aktekin Gülfırat - ŞAZİYE ANNENİN KAYIKLARI

Şaziye Annenin Kayıkları

ŞAZİYE ANNENİN  KAYIKLARI

Gün ağarmış, gece yerini gündüze bırakmış sabah olmuştu.
Şaziye annenin uyanma vakti  gelmişti.Öyle ya birazdan çocukları uyanıp  anne karnım acıktı diyeceklerdi. Oysa ne çok uykusu vardı.Ama o bir anneydi öyle  keyfince uzun uzadıya yan gelip yatamazdı  o yüzden bir an önce uyanıp kalkması gerekiyordu..

Uyku ile uyanıklık arası ayağını yatağından yere indirince ayağı buz gibi kesildi.İrkilerek etrafına şaşkın şaşkın  bakıyor "rüyadamıyım?" diyede kendine  soruyordu. O an yanıbaşında onu cimcikleyecek kimsede yoktu.

Yok yok bu rüya değil gerçeğin ta kendisiydi.Yatağın kenarında yüzen terlikler bir felaketin habercisiydi.

Kalktı evin  bütün odalarını  dolaştı her yeri su basmıştı.Hemen muslukları kapattı.
Kaç gündür sular kesikti kapının önüne gelen su tankerlerinden  doldurduğu kovalardaki suyla  idare etmeye çalışıyordu.

"Ah çocuklar" dedi..Muhtemelen gece iyice   kapattığı  muslukları ters yöne çevirerek açmışlardı.

Kaç gündür kesik olan suların gelişine hiç  sevinememiş üstelik  şimdide başına bir sürü iş açmıştı bu  "susuzluk."

Birden çocukların "anne" diye ağlayışlarıyla kendine geldi.

Hemen yanlarına koştu.

"Anne donuyorum, anne ayaklarım üşüdü her yerde su var bebeğimde  ıslanmış anne nerdesin" diye üçlü bir koro ile senkronize şekilde ayrı telden  ağlıyorlardı..

Şaziye annenin panikleme gibi bir lüksüde yoktu.

Çünkü o bir anneydi..!
Hemen  kendini toparladı.Koşarak çocuklarının yanlarına gitti. Onların başlarını okşayıp sarıldı.Annelerinin sarılmalarıyla çocuklar biraz sakinlemişlerdi. Nasılsa  anneleri bir yol bulurdu. 

Şaziye anne çocuklarına dönerek:

-Korkmayın çocuklar   musluk açık kalmış evi su basmış, dedi.

Hemen toparlanmalıydı.
Yoksa üç cocuğuda  korkudan travma geçireceklerdi.

-Siz yataklarınızdan çıkmayın ben hemen  geliyorum, dedi.

Hemen bir şeyler yapmalıydı.Panik zamanı değildi.Paçaları daha fazla ıslanmasın  diye önce  paçalarını sıvazladı.  Bütün pencereleri açtı.Halılarıda balkona attı.
Yapacak bir şey yoktu olan olmuştu ve  şimdi bunu en az hasarla atlatma zamanıydı.

Ellerine gazete kağıtlarını aldı onlardan küçük büyük bir sürü küçük kayıklar yaptı.
Evin her yerine serpiştirdi.
Yataklarında  büzülmüş şaşkın bir şekilde bekliyen çocuklar kayıkları görünce yüzlerinde gülücükler açtı.Evin ortası deniz olmuş  bir sürü kayıklar ise yüzüyordu.
Onların suyla dalgalanmalarını izlemek onların  keyiflerini yerine getirmişti.

Şaziye anne çocuklara seslendi:

-Hadi çocuklar sıra şimdi sizde hadi bakalım sıvayın pacalarınızı bu kayıklar yollarını kaybetmiş  denize kavuşmak istiyorlar onlara yol göstermek lazım  bakalım ilk kim denize kavuşturacak kayığını, dedi.

Çocuklar heyecanla paçalarını kıvırırken merakla sordular...

-Peki anne nasıl kavuşacak bu kayıklar denize diye...

Şaziye anne onlara sevgiyle dönerek:

-Şimdi ellerinizdeki tas ve küreklerle  bu kayıkları sularıyla beraber  tuvalet deliklerine itiyorsunuz onlar zaten o delikten  denize kavuşurlar.Oradanda  başka ülkelere yol alıp yolculuklarına devam ederken bizde evimizdeki denize el sallayarak yolcularız dedi.

Çocuklar  bu masalın içinde  kendilerini kahraman hissettiler öyle ya hem evlerinden denizi yollayacak,hem kayıklar açık denizlere kavuşacaklardı. El birliğiyle O kayıkları denizlere kavusturdular. O an yorgunluklarını ,üşüdüklerini bile unuttular .
Üstüne   içilen sıcacık bir  ihlamurda  hepsine  O günün ödülü oldu.

Onlarada büyüyünce korku yerine heyecanla gülümseyerek anlattıkları  keyifli bir anı kaldı.

İyiki var böyle güzel bakıp güzel gören  bir felaketi bile masala çeviren  çocuklarına yol gösteren "hayat rehberi " güzel  anneler..

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi