DENEME
Giriş Tarihi : 02-06-2023 15:12   Güncelleme : 02-06-2023 15:19

Pişmanlık Duygusu / Elif Güler

Yazan: Elif Güler -PİŞMANLIK DUYGUSU

Pişmanlık Duygusu / Elif Güler

PİŞMANLIK DUYGUSU

Önce bir hararet sarıp sarmalar bedeni. Sonrasında bir ürperti yalayıp geçer her yerini. Önünü sonunu görmeden sürersin atını dört nala, bir an gelir olduğu yere mıhlanıverir atın; bir adım ötesini göremez artık bir adım öncesine hayıflanmaktan. Ağzından çıkan sözcükler şelaleye karışır biteviye, ne zaman ki zülfü yâre dokunur anlarsın şelale yanlış yöne akmakta. Ok yaydan çıkmıştır, geri dönüşü yoktur artık; “Neden dilimin kemiği yok!” diye ah vah edersin. Pişmanlıktır adı, kekredir tadı.

Beşer şaşar elbet. İnsanız; zaaflarımız, eksiklerimiz, hatalarımız olacaktır muhakkak. İstemeden sebep olabiliyoruz bazı hüzünlü hadiselere. Bilinçli olup yaptığımız yanlışın farkına vardığımızda geç olmadan telafi edebiliyorsak ne mutlu. Lâkin, ağırdan aldıysak, yetişemediysek o trene işte o an tüm kapıların kapandığını, ayazda kaldığımızı hissederiz. O istasyon yalnızlığı ve ıssızlığıyla umutlarımızın tükenişinin bir resmidir adeta. 

Pişmanlık duygusu çok ağır çeker. Tüm kimyamızı etkiler. Ne ileri ne geri gidebilirsin. Olduğu yerde kıvrandırır insanı. Ama zifiri karanlığın içinde bile cılız da olsa bir ışık arayanlar için o istasyon son durak olmaktan çıkar. Gerçekten yakıp yıktığın her şeyi tekrardan inşa etmek istiyorsan umudunu, inancını kuşanır yola koyulursun. İmkânsızı mümkün kılmak için türlü çareler geliverir aklına. Sen nedamet getirdiysen ve tünelin ucunda bir ışık olduğuna inanıyorsan hiçbir şey için geç kalmış sayılmazsın.      

Pişmanlığın yükü ağırdır, kimseyle paylaşılmaz. Sen bozulan kıvamı tekrar eski lezzetine kavuşturmak istiyorsan o arşınladığın yollarda yükün hafiflemeye başlar.

Pişmanlık yıkıcı bir duygudur belki ama güzel olan tarafı içinde farkındalığı barındırıyor oluşudur. Pişman olduysan verdiğin hasarın da farkındasın demektir. Pişmanlık bir bilinçlenme hâlidir. Bu duygu hemen harekete geçirmelidir insanı. Nitekim, nasıl ve ne şekil sahaya çıkacağı üzerinde plan yapmaya başlar kişi.

Pişmanlık elin kolun bağlanması değil bilakis yerinde duramama, düşünüleni eyleme dökme halidir. Bu duyguyu kalbinin en derininde duyumsayanlar için geç kalmışlık yoktur, yeter ki ölüm olmasın arada.

Pişmanlık görüldüğü üzere olumlu olumsuz birçok duyguyla örülüdür aslında. Önce kekremsi bir tat bırakır ruhumuzda, serzeniş eder kendine insan, azap duyar belki de, hatta umutsuzluğa da kapılabilir. Öte yandan bir an önce bozulanı düzeltme isteği canlanır içinde. Kırdığı gönüle tekrar dokunabilmek ya da kaybettiği bir nimete yeniden kavuşabilmek için bir rota belirler kendine. Durmak dinlenmek yoktur artık ona. Ümitvar olur, gayret sarf eder ve sonucunda öyle bir noktaya ulaşır ki eskisinden daha nitelikli bir eserdir elindeki şimdi.

Bize verdiği mesajı anlayıp gereken dersi çıkarabiliyorsak, tekrar aynı yanılgıya düşmekten alıkoyabiliyorsak kendimizi, o noktada pişmanlık duygusu hayrımıza oluyor.

Bu hissi yaşamak bizi yeniden yapılandırıyor, daha kıymet bilir hâle geliyoruz. Hiçbir şeyi kolay kolay gözden çıkarmıyoruz artık.
Hayat tecrübelerden müteşekkil bir yol.

Zaman zaman yorulacağız, tıkanacağız, doğruyu bulana kadar belki yanlışların içinden geçeceğiz, yeri gelecek dilimizi “keşke'ler" de saracak ama düştüğümüz yere saplanıp kalmayacağız ve yola devam edeceğiz.

Her zaman değiştirip dönüştürebileceğimiz bir şeyler olduğuna inanacağız, inanmalıyız da. “Son pişmanlık fayda etmez.” sözüne inat yaşadığımız pişmanlık duygusunun alameti farikalarına odaklanarak hayat yolunda şuurumuz açık halde daha sağlam adımlar atarak ilerleyeceğiz. Kararlılık olduğu müddetçe kaybettiklerimizi tekrar kazanmak da yanlış yoldan doğru yola sapmak da bizim elimizde.

Necip Fazıl Kısakürek: “Pişman ol fakat pişman ölme.” demiş. Bunu hayatımızın düsturu yapabilirsek tüm kördüğümler çözülecektir ilmek ilmek.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi