ÖYLE SEVERSİN İŞTE
Aşk öyle bir şey ki, hiç bir söz yetmez tarif etmeye
Binlerce kilometre öteden senin için atan bir yüreğin varlığına hangi değer biçilebilir
Hangi hazine satın alabilir o duyguyu
Bütün dertlerini, sıkıntılarını bir kenara koyup seni gülümseten o iç titremesini neyle satın alabilirsin
Aşk fethederken esir eder kendini
Muzaffer bir komutanın işgal ettiği şehirde kaybolmasına benzer
Öyle bir an gelir ki
Anlamı kalmaz kimin kimi fethettiği
Sonsuz bir karışma isteği
Sonsuz bir kavuşma özlemi yakar içini
Dudağının kenarındaki gülümsemede erimek istersin
Sesinin tınısında buharlaşıp soluğuna karışmak gibi
Bir damla su olup teninde erimek gibi
Saçlarına düşen bir yağmur damlasının ışıltısına karışmak gibi
Gözünün seğirmesine, kulağının çınlamasına her şeyine karışmak istersin
Her anını
Her halini yaşamak istersin
Kendin gibi bilmek istersin bütün kokularını
Bütün tatlarını
Hatta kendinde bilmediğin bir çok şeyi onda bilmek istersin
Yürüyüşünü seversin
Bakışını
Duruşunu
Öpüşünü
Sana bakarken seni uçurumlara atan gözlerini
Dokunduğu an seni senden alan parmaklarını
Savrulan saçlarını
Seversin işte
Hesapsız . Kitapsız
Dünyanın en değerli varlığı olur gözlerinde
Onun için gelmişsin dünyaya
O ,senin için var olmuş
Belki binlerce yıllık bir hasretin özlemidir ruhları birleştiren
Belki yıldızlardan gelen bir yolculuğun son durağındasın
Belki binlerce yıl sonrasının hayatını kuruyorsun o bakışın gölgesinde
Sonsuzluğa açılan kapıdan geçmek için ihtiyacın olan tek şey onun elleri
Ve artık hiç bir şey korkutmaz seni
Hiç bir Okyanus boğamaz
Yakamaz hiç bir ateş
Bütün tanrıların dili sevgiden yana
Sen öyle seversin işte
Mabedine sarılarak