KİMSENİN BİLMEDİĞİ
Oturmuşum kıyısına akşamın
Kimselerin bilmediği bu hüznü herkesin bildiği kelimelerle anlatmaya çalışıyorum
Sözler tanıdık olsa da kimseler bilmiyor akşam nasıl iniyor bir nefes yalnızlığına
Kapıyı anahtarla açmanın nasıl bir yalnızlık olduğunu kimse bilmiyor
Duvarda kendi gölgenle çarpışmak nasıl bir yaralanma
Nasıl bir kimsesizlik sesini kendi dudaklarında öpmek
Masaya bir tabak bir bardak koymak nasıl bir yoksulluk kimse bilmiyor
Üstüne giyindiğin elbisenin nasıl yakıştığını kim söyler ki
Saçının rengini
Yüzüne düşen yada gizlediğin çizgileri farkeden biri yoksa eğer
Dalıp gitme öyle.
Susma öyle dağ gölgesi bakışlar içinde
Sakladığın o iç çekişlerde kesiliyor nefesin
İçin eziliyor içinde sen sığmazken kendine
Simdi vakit geceye düştü
Hadi bir ateş yakalım
İçimizdeki cehennemin alevi harlansın
Usturuplu bir küfür savur en dibine karanlığın
Saçının tellerine as bütün şiirleri
Vuslata ermeyen sevdalar yıldızlara emanet artık