KIL YAVAŞ YAVAŞ
Sonbahara benzer güzel saçların
Savurur saçların yel yavaş yavaş
Türkülerde nağme kara kaşların
Yüreğim inletir tel yavaş yavaş
Çağlayıp gönlüme durmayıp aksan
Cilveler naz yapıp bir dönüp baksan
Zemheri ayında yüreğim yaksan
Coştukça çağlıyor sel yavaş yavaş
Sen gülünce açar yüzünde güller
Çirkinsin demeye lâl olsun diller
Ben seni sevmişim ne bilsin eller
Bülbüle ağlıyor gül yavaş yavaş
Gonca değil sanki gülde âlâsın
Bu güzellik sende başa belasın
Erişilmez belli yüksek kalasın
Sararıp soluyor dal yavaş yavaş
İsmin romanlarda çiçekmiş geçer
Her çiçekten arı gıdasın seçer
Bu güzellik sende gün gelir geçer
Beyaza dönüşür kıl yavaş yavaş
Yanmışım alevsiz sönmeyen külüm
Ben sevdim demene ölecek kulum
Durmadan atıyor sevdana solum
Çok sevdim ben seni bil yavaş yavaş
Durmaz yakar beni ateşin közün
Yeminler etmiştin hani ya sözün
Benden başkasını görmezdi gözün
Gel de gözyaşımı sil yavaş yavaş
Ahmet'in bilseydin iki gözüydün
Deftere yazılan anıt yazıydın
İçimde dinmeyen sonsuz sızıydın
Son olsun namazım kıl yavaş yavaş