ANI
Giriş Tarihi : 26-04-2022 00:46   Güncelleme : 28-08-2022 00:34

Ispanaklı Kumpirli

Yazan: Hakkı Yıldıran - ISPANAKLI KUMPİRLİ

Ispanaklı Kumpirli

ISPANAKLI KUMPİRLİ

Bir gün aracımın tekerlerini değiştirmek için Viyana dışında,  güzel bir köyde bulunan  tamircinin yanına önceden kabul ettiğimiz üzere saatinde gittim. Çok durmadım, vardığımla döndüğüm bir oldu desem yeridir.

Giderken yol üzerinde gördüğüm alış-veriş merkezine, dönerken buraya uğrarım diye kafamdamda kurmuştum, dediğimi gibi de yaptım. 

Neler aldığım önemli değil. Evde lazım olabileceğini düşündüğüm her şey vardı, aldıklarımın arasında.
Taptaze  ıspanak... 

Hemen eve geldim. 

Hanım:
“Bu ıspanakları akşama gözleme mi etsek, ne
etsek?"deyince, “gözleme edelim olmazsa, sen nasıl istersen” dedim.

“Tamam o zaman, ama ıspanakları sen doğrayacaksın” dedi.

Olur dedim, yavv olur! Ne olacak, ıspanak doğramak değil mi bu?

Yine eşim:
“Bu arada ben hamuru yuğururken biriniz de patates rendelesin” dedi.

Patates rendeleme işini kızlarımdan küçük olanı, Dilara aldı üstüne. Dilara, rendeleme işini çabucak bitirdi.

Bizim oraların deyimiyle; kumpirli, ıspanaklı bi börek edelim diye bir işin başına geçmiştik ya…Töb'ossun işin en zor yeri olan ıspanakları doğrama işini bana vermişler, benim bildiğim mi var?

Oysa bir iştahla, balıklamasına atladıydım bu işe. Ispanaklar incecik kına gibi doğranacakmış. İlk doğradıklarımdan yanlış olduğu anlaşılmış, hemen tenbihlendim tabii…

Bir kilo ıspanağı eşimin tembih ettiği  kına gibi doğradım, doğramasına da…Canım da çıktı.

Bu arada; parmağımın birisi su toplamış, bıçakla ıspanak kıyarken, sonradan gördüğüm.

“Benden bu kadar” deyip mutfaktan kıytırlayıverecektim…Tam o sırada “Ooohp, op! Nereye?" denince arkamdan, sanki kulağımdan birisi asılmış gibi oldu. Mutfakta kaldım mecburen.

Batırdığım yerler, senit-sepet  toplanacakmış…Herkes kendi batırdığı yeri yüsün, yıkasınmış.

Kendi kendime homurdanıyordum
“Olur canım! Var mı başka bir isteğin?

Eşim duymuş olmalı…

-Var tabiki de…O, öyle senin dediğin gibi, hemencik olmuyor bu işler be canım! Madem bu işe giriştin, sofra hazırlanıncaya kadar yardım et bakalım! Hem, ben onu yalınız yapsaydım hamur yuğurulcak, ıspanak, soğan doğranacak, gözleme içinin katkısı hazırlanacak, hamur açılacak, hazırlanan katkı, açılan hamura güzelce sürülecek, pişirilecek, yenecek…Bunun daha çorbası var, çayı var. Getiri, götürü var. Bulaşıkları var... Var oğlu var…! Ev işini, öyle kolay mı sanıyordun sen?

Şöyle bir düşündüm de... 

Tövbelerim olsun!  Bu kadınlarımızın hakkı ödenmez!

Yemeğini yeyip doleşiveren, getir götüre bile yardım etmeyen biz eşşeklerin(pardon eşlerin) her öğün başına hanımına,  çocuklarımızın annelerine, bir sefer değil bin sefer teşekkür etmesi lazım.

Başımızın tacı annelerimiz, eşlerimiz!
Allah sizlerden bin kere razı olsun .

 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi