İKİ KAŞIK İKİ ÇATAL
Küçük yüreğimize nice sevgiler sığdırdık
Çocuksu düşlerden gelen masum gülüşlere
Aşk bahçesine lale, papatya, gülleri yığdırdık
Kokusundan yol aldık endamlı yürüyüşlere
Hep başımız dik, onurdan, gururdan yana olduk
Bazen sofrada kalabalık bazen tek başına olduk
İki kaşık iki çatal eksik diye o yolun yarısında
Sohbeti eksik lüks evlerde ne çabuk da solduk
Biz ne ağır sofralarda büyük kavgalar kaldırdık
Bir kâse çorbaya aynı anda kaç kaşık daldırdık
Yine de mutluyduk yâr var diye yanı başımızda
Ne aşktan ne de o sofradan bir hisse çaldırdık.
Siz öderken dışarıda yemeğe tomar tomar para
Yâr da olmayınca acı yemekten oldu içim yara
Hâlâ koyarım her sofrada ben iki kaşık iki çatal
Unutunca ocakta olur o tenceremin içi dışı kara
Kül olur eskiye dair ne varsa gönüldeki kuru dal
Döner belki yâr diye koyarım iki kaşık iki çatal..
Editör: Ümmügülsüm Hasyıldırım