SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 06-02-2024 01:48   Güncelleme : 06-02-2024 02:37

İçimde Yaşayan Bir Çocuk Var / Dr. Sadık Özen

Yazan: Dr. Sadık Özen -İÇİMDE YAŞAYAN BİR ÇOCUK VAR

İçimde Yaşayan Bir Çocuk Var / Dr. Sadık Özen

İÇİMDE YAŞAYAN BİR ÇOCUK VAR

İçimde yaşayan bir çocuk var benim. Sürekli benimle yaşayan, ama hiç yaşlanmayan. Azimli, güçlü ve cesur. Bazen atak. Dünyaya meydan okurcasına içimde yaşayan çocuk...

Yaşım ilerledi. Bedensel faaliyetlerim azaldı. Ama yine de şükrediyorum halime. İçim istek dolu. Yaşamı seviyorum. Araştırmak, okumak, yazmak istiyorum. Yeni yeni şeyler, sıra dışı şeyler yazmalıyım. Okuyanlar beğenmeli. İlgilerini çekmeli onların. Bunu başarabilirim. Bu gücü görüyorum kendimde. Çünkü bunu yapabilecek bilgi ve deneyimlerim var.

İçimde yaşayan bir çocuk var benim. Hiç büyümeyen, ta çocukluk yıllarımdan kalan. Bazen küçücük yaşta, bazen yaşından daha büyük. Bazen şakacı ve uçarı, bazen yaramaz, bazen uslu. Bazen kıpır kıpır. Ama her zaman ciddi, ölçülü, tutarlı, vefalı.

Dostlukları ve ilkelerini koruyan ve onlardan hiç vazgeçmeyen. Mücadeleci, inatçı ve ısrarcı. Öte yandan hoşgörülü, uzlaşmacı, bağışlayıcı. Her zaman iyi niyetli ve çözümden yana. Kötülükleri unutabilen, iyilikleri içinde saklayan ve yaşatan. Dostluklara vefa gösteren.

Bu çocuğa çok şey borçluyum ben. Yaşamım boyunca isteklerimin, umutlarımın ve hayal ettiklerimin gerçekleşmesinde, başarılarımda büyük payı oldu içimdeki bu çocuğun. Azla yetinen, küçük şeylerle mutlu olabilen bir çocuk o. Bazen elimden tutup kırlara götürdü beni. Onunla birlikte dağlara tırmandık. Doğanın, dağların, nehirlerin çağlayanların, ağaçların, çiçeklerin, volkanik kayaların, mağaralarının türlü türlü fotoğraflarını çektim.

Bazen, kuşlarla birlikte göklerde uçtuk onunla. Bazen kelebek olup çiçeklere konduk. Birlikte asırlık bir ağacın kovuğuna bile girdik. Bazen de, deniz kıyısında balıkları seyrettik. Hepsi birbirinden güzel ve zevkliydi.. Sıra dışı ve doyumsuzdu. Aynı zamanda, çok da anlamlıydı benim için.

Doğaya saygımı, insanlara sevgimi, çevreye merakımı, araştırma isteğimi ve azmimi artırdı bu çocuk. Doğayla birlikte, onun bir parçası olan insanlara değer vermeyi, yakın olmayı, onları sevmeyi, kendimi onların yerine koymayı, onların acılarını ve mutluluklarını paylaşmayı öğretti bana. Özellikle hekimlik yaşamımda çok yararlandım ondan.

Annem Nevruz’un başında doğurmuş beni. Balık burcunun son, ilkbaharın ilk gününde. Doğa canlanır, çevre yeşerir, ağaçlar çiçek açarken. Soğuk günlerin sona erdiği, toprağın ısındığı, otlakların canlandığı, ılık bahar rüzgarlarının esmeye başladığı, kuşların kabuğunu kırarak yumurtadan çıktığı, badem ve eriklerin çiçek açtığı, kuzu ve oğlakların melemeye başladığı günlerde doğmuşum.

Kişiliğim baharla ve onun getirdikleriyle birlikte oluşmuş ve şekillenmiş. Bu nedenle, sevgi doludur benim içim. Bedenim yaşlansa da, gönlümü hep taze hissederim ve bahar gibi hep taze kalmasını isterim. Tıpkı içimdeki çocuk gibi...

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi