HASTANE GÜNLÜKLERİ
Issız odaların çilekeş yalnızlıkları,
Bir romandan kopar bedenine.
Yazarın içli seslenişleri yankılanır,
Koridorun tüm hücrelerine.
“Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” der
Ne hüzünlü bir buhranmış.
İnleyen ruhlar, gökyüzüne kol açarmış.
Bedeninin sızısını geçer de insan
Ya ruhunun sızıları?
Geçer miydi kaleminden günlüğüne?
Minik bir kalp, yeşerir oluk oluk hücrelerinde.
Elleriyle dokunur, minik elleriyle,
Anne diye yankılanır, pencere önü ışıkları.
Bir damla gözyaşı süzülür ellerine.
Koridorun ıssızlığına çarparsın önce,
Bir hüzün yükler saç uçlarına hayat.
Bayatlamış acılar doldurursun çayına,
Donuk donuk bakarsın boşluğuna,
Zaman kayıp gider ellerinden.