ÖYKÜ
Giriş Tarihi : 05-02-2025 19:33   Güncelleme : 05-02-2025 20:36

Gülümse / Birsen Yurdakul Tomurcuklu

Yazan : Birsen Yurdakul Tomurcuklu -GÜLÜMSE

Gülümse / Birsen Yurdakul Tomurcuklu

GÜLÜMSE

Her iki tarafı yeşil ağaçlıklı  demir yolundan tren istasyonuna doğru tüm hantallığı ve ağırlığıyla ilerleyen yük treni aniden yaptığı frenle raylardaki demir tekerlekler büyük bir gacırtıyla durmaya çalışırken, trenin düdüğü tiz ve acı bir şekilde gökyüzünü inletti. En az yirmi, otuz metre sonra durduğunda, bedeni trenin boşluğunda bir bacağı rayların üstünde kan revan içinde hareketsiz yatan altı, yedi yaşlarındaki Gülümse’nin etrafında kalabalık toplanmış telaşla bir şeyler yapmaya çalışırken, cankurtaran sirenini çalarak olay yerine kısa zamanda ulaştı.

Uzun tedavilerden sonra hayata tutunan Gülümse bir yıl aradan sonra okuluna arkadaşlarının arasına dönmüştü. Su gibi geçen yılların ardından hedefine ulaşmış çocuk doktoru olmuştu. Aynı onu tedavi eden ve her zaman yanında olan Dr. Mesut bey gibi…

O da çocuklara yardım edecek ve tedavilerini canla başla yapacak, morallerini yüksek tutmaya gayret edecekti. En büyük hedefi buydu. Adına tezat hayat, ona pek de gülümsememişti. Dr Gülümse de çocukları mutlu edip gülümsetmeye çalışıyor, yardım edebildiği, tedavisinde başarılı olduğu her çocukla mutluluğun kapısını aralıyordu.

Görkemli bir binadan içeri girdiğinde çok güzel bir balo salonunda buldu kendini. Yüksek ahşap oymalı tavanlar, dar uzun camları süsleyen yere kadar uzanan perdeler, yuvarlak beyaz saten örtülü masalar, üstlerinde vazolar içinde ki çiçeklerle çok güzeldi. Bordo omuz dekolteli kadife elbisesi ve bordo yüksek topuklu ayakkabılarıyla Gülümse bir prenses kadar şık ve zarifti. Ne kadar da yakışmıştı buraya…

Aperitifler atıştırılırken salonu dolduran yumuşak müziğin ritmi, gece ilerledikçe hareketlenmiş ve daha coşkulu bir müziğe kendini bırakmıştı.

İşte! Karşıdan platonik bir aşkla  bağlandığı Dr. Okan ona doğru geliyordu. Gülümse’nin kalp atışları da ritim değiştirip hızlı hızlı atmaya başladı.

“Aman Allah’ım yanılmamışım” diye söylendi.

Hemen karşısında tatlı bir gülümsemeyle duruyor, elini uzatarak “hadi” der gibi bakıyordu.

Gülümse kendini Okan’ın kollarında dans ederken buldu. Bütün notalar etrafa yayılıyor, Gülümse, yüksek topuklu ayakkabılarıyla özgürce dans ediyor dönüyor dönüyordu. Mutluluğa kanat çırpan bir kelebek gibiydi.

Pencereden süzülen sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açtığında önce bacaklarına gitti elleri.

“Ah!” dedi.

Oysa az önce, gerçek olamayacak kadar güzeldi her şey.

Acıyla büküldü dudakları ”Hoş geldiniz gerçekler” diye geçirdi içinden, derin bir nefes alarak…

Yatağının kenarındaki uzun pufa uzandı. Dizine kadar gelen protezini sağ bacağına taktı.

“Yeni ve mutlu bir rüyaya kadar beraberiz” dedi, parmak uçlarıyla protezine tık tık vurarak…

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi