GÖKLERDE ÖZGÜRCE UÇMAK
En çok seni yazacak kalemler ısmarlardım kendime
Yazarken ne nokta ne virgül koymazdım kaybolup gidersin kelimelerin arasında diye
Oysa sen yalnızlığın en koyu renkleriyle resimler çizerdin
Issız ormanda bir başına köhne bir kulübe
Karlı bir kış günü karların ve denizin kıyısında unutulmuş bir sandal
Veya bir vapurun güvertesinde bir başına kalmış son yolcu
Rüzgara teslim olmuş kendi halinde bir ceviz ağacı
Oysa ne hikayeler yazılırdı sana bana dair
Kurduğumuz düşler hayaller bir canlanıp ayağa kalksa
Bir bahar olsa salkım saçak erik ağacı yeşiller içinde
Bir uçurtma mavi göklerde özgürce uçmakta
Radyoda şarkıların en neşelisi çalmakta
İki sevgili kol kola şehrin parkında dolaşmakta
Şimdi sen adını bile bilmediğim bir şehirde
Belki bir yağmura tutulmuş ıslanıyorsun
Ne benden bir haberin var ne yüreğimdeki sevdamdan
Ne de yıllara yenilmiş başımdaki ak saçlarımdan