GÖÇ ZAMANI DUYGULARI
Açtı göç çiçeği ateşler yansın
Yayladan ovaya inme vaktidir
Atılan naralar arşa dayansın
Yayladan ovaya inme vaktidir
Yörüklük Türklüğün hayat okulu
Zirvede bulunur sevdanın yolu
Sürünün peşinde hep dolu dolu
Yayladan ovaya inme vaktidir
Açmış göç çiçeği morun da moru
Çadırda yaşamak hayatın zoru
İçerken suları berrak ve duru
Yayladan ovaya inme vaktidir
Yapraklar sapsarı mevsim sonbahar
Rüzgârlar buz gibi müjdecidir kar
Düşerken yapraklar başımda efkâr
Yayladan ovaya inme vaktidir
Yok artık develer atı unuttuk
Göçürdük çadırı denkleri tuttuk
Sevdayı dağlarda aşkı uyuttuk
Yayladan ovaya inme vaktidir
Süslenir marallar inerken düze
Sebebi bellidir hacet yok söze
Belki de ilk buluşma ilk göz göze
Yayladan ovaya inme vaktidir
Yörüklük ırk değil hayatın tarzı
Sürünün peşinde dolaşır arzı
Görmese bir yeri yürekte sızı
Yayladan ovaya inme vaktidir
Yörüktür dağlarda Türk’ün tapusu
Durdukça zirvede kurulmaz pusu
Türk’ün askeridir gönül ordusu
Yayladan ovaya inme vaktidir
Yaylalar serindir dağların düzü
Suların kaynağı pınarın özü
Türk’ün kulağıdır hem iki gözü
Yayladan ovaya inme vaktidir
Dualar yapılır göçerken çadır
Aminler yükselir dudaklarda sır
Aydınlım yürekte bir sızı kalır
Yayladan ovaya inme vaktidir
***

















































