GİTME
Dur!
Nereye?
Henüz eylülün veda gözyaşları silinmedi yüreğimden,
Bir de sen vurma.
Dağları sırtlasam da eşkiya nöbetinde,
Uykusuzluk olsam da üçüncü vardiyanın tünellerinde,
Sana dayanamam.
Yıkılır duvarlarım,
Talan olur, nadasa bırakılmış umutlarım.
Dur, gitme!
Gözlerindeki ılıklığa hasret ektiğim,
Zamanı değil, bu asılsız vedanın.
Bak,
Kış kümelenmiş ufukta.
Kim yakalayacak dağ başında,
Tetikte bekleyen karı,
Henüz düşmeden,
Çıplak ayaklı okul yollarına?
Dur, gitme!
Yorgun bedenimin asi başkaldırışına,
fırsat verme.
Kaç bahar eskittim, kendimden izinsiz?
Kaç mezar kazdım, toprağın siyahına?
Benim olmayan kaç tabuta girdim, kimliksiz?
Adım okunurken tüm sorgularda,
Tenime kazındı namert kokular.
Yanından koşamam.
Kırıldı kollarım,
Ardından el sallayamam.
Dur, gitme!
Zamanı değil.
Sevdayla yarıştırma bedenimi.
Amele pazarının yalnızlığında,
Gülümseyen yevmiyenin harıyla, sar beni.
Çatal değil dilim.
Bıkmadan,
Aynı yanık türküyü söyler yüreğim.
Sen dön,
Ben eteklerinde yeniden şekilleneyim.
***

















































