EY SULTANIM
Ruhumu beyana bulamadım kelime.
Yüreğim derin bir korku içinde.
Ziyan olmuş bir ömrün telafisi mümkün mü sence?
Söyle sevgili, sana kavuşmanın bir yolu yok mu?
Ey sevgili,
Zaman tünelinde eriyip gidiyor ömür sermayem!
Seninle olduğum her dem, sensiz kalmışım meğer.
Yüreğimden acı itiraflar yükseliyor.
Ruhum, sanki yapraklar gibi savruluyor...
Beden coğrafyam işgal edilmiş bir şehir gibi.
Bu şehirde kendimi tanıyamıyorum.
“Ben kimim?” sorusuna cevap bulamıyorum.
Ruhu yağmalanmış bir esir gibiyim...
Ey sevgili,
Sensizlik her yeri köle kamplarına çeviriyor.
Özgürlüğün esareti altında ruhum can çekişiyor.
Sensiz doğan güneş yüreğimi aydınlatmıyor.
Ruhumun aydınlık özgürlüğü varlığında saklı.
Ey sultanım,
Otuz küsür yıldır seninle; fakat sensiz yaşamışım!
Seni bilmenin ötesine ulaşamamışım;
Oysa seni tanımak, varlığını hissetmek
Belki de ruhumun bütün ıstıraplarına son verirdi.
Ey sevgili,
Küsme bana, yüz çevirme benden!
Beni sensiz bırakıp karanlığa mahkum etme.
Uzat elini, tut yüreğimden, aydınlığa çıkar beni.
Ruhumu sensiz bırakma lütfen!
Ey sultanım,
Sensin ruhumun tek ışığı, kalbimin tek sahibi.
Sensin benim gönül mabedimin tek mabudu.
Ey sultanım,
Dokun ruhuma, yeniden yarat beni.
Varlığım, varlığında hiçlik makamına ulaşsın.