ESKİMEK NE GÜZEL
Gülüşlerime tutundum bugün
Kırılıp saçılmadan dünlerim
Sığındım sahipsiz bir şarkının tizlerine
Başkalık vardı, sözlerinin derinliğinde
Siyah beyaz kareler canlandı gözlerimde
Alabildiğince uzayan dar sokaklar
Sokaklar ki
Hayallerimizin yıkılmayan kaleleri
Her bir köşesi ifşa edilmemiş sırlarla gizli
Duvarlarının dili olsa da konuşsa
Kaç sıva dökmüştür sevdaya dair yazılan yazılar
Her bahar çivit mavisine boyanan hayata dair umutlar
Zamana bıraktık içimizin boşluklarını
Şiirler yazdık
Geceden kalma ayrılığın sancılarına
Ağıtlar yaktık
Sabahın alacasında ayyuka çıkan ayyaş naralarına
Uçmayı da öğrendik kırık kanatlarımızla
Dert ortağımız da oldu pencere önü sardunyaları
Kendi rüzgârlarında savruldu
Perçemlerine kelebek konduran kızların saçları
Nice sular aktı çatısı yarınsız damlarımızdan
Saçak altlarına bırakıp gözyaşlarımızı
Oymalı sandıklara kilitledik hatıralarımızı
Şimdi Hicaz’dan esiyor sonbaharlar
Ah bu rengi kızıl akşamlar
Demli çay
Ve... Yudum yudum içtiğim o yıllar
Ne güzeldik biz
Eskimek ne güzel