CİLLOP GİBİ YAPACAKTI /6
Günler, haftalar geçip gidiyor, ailesiyle mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürüyordu. Hafta sonlarında arabasına biniyor eşi ve kızıyla, zaman zaman da eşinin ailesiyle hoş vakit geçiriyor kendi akrabaları ve dostlarıyla buluşuyordu.
Günün birinde mesai bitimi fabrikanın servis arabasına binmiş yine arkadaşlarıyla şakalaşarak yol alırlarken, arabanın önüne çıkan bir şahsa vurmamak için ani bir fren yapmak mecburiyetinde kalan şoför, adama vurmamış ama arabanın içinde boşta bulunan bir iki kişi ciddi tehlike atlatmıştı... Bunlardan biri de Ahmet’ti.
Ani frende alnı öndeki koltuğun üst tutamağına hızla çarpmış, sağ kolu bileğinden zorlanmış, anlında da hafif bir şişlik oluşmuştu.
Ambulansla hastaneye taşınan üç kişiden biri olan genç adamın, bir kaç saat belki de bir gün müşahede altında tutulması gerekiyordu ancak Ahmet’in sıkıntısı; ne bileğindeki acı, ne de alnındaki şişlikti.
Alnını vurmasıyla birlikte, gözü kararmış, kulaklarına gelen çok güçlü ve karışık seslerle birlikte, beyni zonklamaya başlamıştı. Ne dışardaki telaşı, ne de arabanın içerisinde kendisine müdahale eden sağlıkçıları duyuyordu. Dakikalar geçtikçe zihni açılmaya başlıyor, her açılışta da gözünün önüne yeni sahneler geliyordu.
İş yerinde arkadaşlarıyla atışması, yıpranmış döşemesi ve silik tekerlekli arabasının hâli, eşine bağırıp evden kovduğu dakikalar, kızının ağlayışı, bodrum kat, takım elbisesi ve intihar girişimi her şey ama her şey bir bir gözünün önüne geliyordu.
Acile getirilen Ahmet’in hiç vakit geçirilmeden beyin filmi çekilmiş, tedbir için de yoğun bakıma yatırılmıştı. Aradan geçen zaman içerisinde, önüne gelen rapora bakan doktor, beyin kanaması olmadığını ama ihtimal bir travma yaşayabileceğini, olursa onun da nasıl olacağı hakkında şimdiden bir malumat veremeyeceğini söylemişti.
Oysa, genç adam ilk dakikalarda o travmayı yaşamış bunalım zamanında hatırlayamadığı tüm şeyler tekrar beyninde yerini bulmuştu.
Eski yeni ne varsa artık hepsi belleğindeydi ama bu durumu ailesine, kayın pederine nasıl açıklayacaktı? Hazır her şey yoluna girmişken, geçmişte kalan o sıkıntılı dönemi tekrar açmasının ne faydası olacaktı ki? Belki hiç hatırlamak istemediği o huzursuzluk dönemi tekrar başlayabilirdi.
Kararsızlık içerisinde ne diyeceğini, ne yapacağını düşünürken önden bir hemşire arkasından da, kayınpederi ve eşi odaya giriverdi.
Onları görürken, oturur duruma gelmeye çalışan Ahmet’e kayınpederi; “Kıpırdama yat oğlum, şükür bir şeyin yok, haydi geçmiş olsun... Doktorunla görüştüm, isterseniz çıkartabilirsiniz ama bu akşam yatmasını tercih ediyorum... Sabah bileğine de baksınlar öyle çıkarırsınız, isterseniz biriniz yanında refakatçi kalabilir” diye de müsade verdi.
Ahmet mahçuptu çünkü artık her şeyi bir bir hatırlıyordu. Tüm yaşadıklarını ve yaşattıklarını…
***
- Cillop Gibi Yapacaktı /1 Okumak İçin Tıklayın
- Cillop Gibi Yapacaktı /2 Okumak İçin Tıklayın
- Cillop Gibi Yapacaktı /3 Okumak İçin Tıklayın
- Cillop Gibi Yapacaktı /4 Okumak İçin Tıklayın
- Cillop Gibi Yapacaktı /5 Okumak İçin Tıklayın
