DENEME
Giriş Tarihi : 10-04-2025 19:26   Güncelleme : 10-04-2025 20:17

Cebimdeki Sevgi Kalbimdeki Servet / Hilal Haznedar

Yazan: Hilal Haznedar -CEBİMDEKİ SEVGİ KALBİMDEKİ SERVET

Cebimdeki Sevgi Kalbimdeki Servet / Hilal Haznedar

CEBİMDEKİ SEVGİ KALBİMDEKİ SERVET

Günün en sessiz vaktindeyim yine. Herkes uyumuş, sokaklar derin bir uykuya dalmış, yıldızlar bile yorgun... Ama içimde bir şeyler ayakta. Kalbimin o en kırılgan, en gerçek yerinde yine biri sessizce konuşuyor. İçimdeki sesle kavga ederken, yine her şeyin parayla alınamayacağını savunuyordum. Ben öyle büyük şeylerin peşinde olmadım hiç. Ama biri mutlu olduğunda, içim nedense daha bir büyür, daha bir güzelleşir.

Onların sevinci, içime renk katar. Sanki bir tebessümle yıkanır kalbim. Ve evet, bazen cebime üç beş kuruş girer de, ilk düşündüğüm şey acaba  kimi sevindirebilirim bununla? Kimin gününe küçük bir güneş bırakabilirim? Olurdu. Çünkü biliyorum, bazı şeylerin fiyatı yok.

Bazı şeylerin etiketi olmaz, onlar ancak gönülden anlaşılır, yürekten hissedilir. İnsanların yüzüne az da olsa bir tebessüm yaratmak, hiçbir karşılık beklemeden iyilikle yaklaşmak... Bence asıl zenginlik budur. Paranın satın alamadığı bir durum, bazen bir gülümseme  ya da birine içtenlikle “nasılsın?” diyebilmek, gözlerinin içine bakarak “iyi ki varsın” demek ne büyük nimet. Böyleyim ben işte, cebime para girdi mi, o para hemen ellerime düşer. Ama kendime değil başkasına uzanmak için..

Mesela bir arkadaşımın canı sıkkınsa ona bir kahve almak isterim. Bazen bir öğretmenime sürpriz yapmak geçer içimden, bazen dışarıda gördüğüm küçük bir çocuğa veya yardıma ihtiyacı olan yaşlıya, yani öyle büyük şeyler değil bir çikolata, bir fincan kahve hatta belki bir kitap insanları mutlu etmek için yeter zaten. Ve onların gözünde oluşan bir parça mutluluk bana servet sahibiymişim gibi hissettiriyor.

Aslında olay şu bazı insanlar parayı biriktirir kasalara koyar, saklar. Bazıları ise parayı değil, hatıraları biriktirir, birinin gözünden düşen bir damla yaşa mendil olmayı, bir dost meclisinde kahkahaya dönüşen anın içindeki sesi, bazen bir simiti paylaşmanın ardından gelen o tarifsiz sükuneti işte bende tam olarak bunların koleksiyoncusuyum.

Para bir gün bitebilir ama bu anılar sonsuzlukla mühürlüdür. Düşünsenize cebinizde birkaç kuruş var ama o üç beş kuruşla birine umut olabiliyorsun. Minik bir hediyeyle “sen değerlisin” demek istiyorsun aslında,  bir yudum çay, bir parça çikolata, ufak bir not, belki sadece bir gülümseme. Bunlar öyle büyük şeyler ki maddi karşılıkları yok. Çünkü bunların karşılığı sadece sevgidir ve sevgi en değerli para birimidir...

Yani anlayacağınız parayla alınan mutluluklar geçicidir ama bir kalbe dokunduğunda o iz sonsuz olur. Bence zenginlik nedir, biliyor musun? Biri seni hatırladığında içi ısınsın “İyi ki o var” desin. Yüzünde senin adını duyunca bir tebessüm belirsin, işte ben, o gülümsemeleri biriktiriyorum. Ve işin en güzel tarafı şu; bu dünyadan giderken kimse cebindekini götüremeyecek. Ama bıraktıklarımız…

O tebessümler o iyilikler o içten sarılmalar… Onlar kalacak bizden geriye bir çiçek gibi, bir melodi gibi, bir şiir gibi. Ve belki de en çok onlar anlatacak seni, senden sonra... 

O yüzden diyorum ki her şey para değildir, ben cebimde para oldukça, kalbimle paylaşmak istedim. Çünkü insanlar mutlu oldukça ben tamamlanıyorum, onlar gülünce ben yeniden doğuyorum. Ve bu dünyanın hiçbir parasına değişilmeyecek bir hazine.

***

TRUVA YAYIN GRUBU YOUTUBE  KANALIMIZA ABONE OLMAYI UNUTMAYIN...

Logoya tıklayıp Youtube kanalımızı ziyaret edebilir, abone olabilirsiniz

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi