BU ÇİÇEK
Bu çiçek her dağda
Her zaman yetişmiyor
Bazen soğuk işliyor canına
Bazen soğanı pişmiyor
Bu çiçek İteğ çukurunda
Atladığı uçurumda Elif'in
Suna'nın kendini astığı anda
İki gönül arasında açıyor
Bu çiçek açtığı zaman
Ta kalkıp Güney Afrika'dan
Buralara geliyor bir dişi Şahin
Bir yuva hazırlıyor erkeği
Etrafını çiçeklerle döşüyor.
Bu çiçek bir tek sana uymadı
O senin plastik hayatına
Kök salıp tutunamadı aşk
Daha acı baharda
Susadı, kavruldu ve yandı.
Ne içinin kutsal toprağına
Ne de âb-ı hayat pınarına
Yaklaştırmadın onu
Bırakıp balkonuna
Çekip valizini tatile gittin
Onu kendin zannettin
Sandın ki alışacak
Muhitinin kirli havasına
Sandın ki o plastik saksıda
Susuz da yaşayacak.
Seni suçlamıyorum
Ne de olsa kentsoylusun
Duyguların kentsoylu.
Ben biraz doğulu kaldım sana
Yapraklarım nektarlı ve kokulu
Sen de bir nevi Frankfurt okulu
Plastik saydamlığı batının.