BİR KESİT / HUZUR
Şehirin evlerinin büyük çoğunluğunun tek katlı yada iki katlı, kerpiç duvarlı küçük evlerden müteşekkil olup, mahallenin sokaklarından gelip geçenleri tül arkasından rahatla izleme imkânı olurdu.
Her bir evin önce küçük olan bahçesine, oradan da eve girilirdi. Evler küçük ve ahşap olsada tam birer huzur ve sükûn eviydi. Kenefleri bahçede, çoğu evde akar çeşme bulunmadığından mahalle çeşmelerinden getirilen sularla ihtiyaçlar karşılanır, avlularda dolan foseptik çukurları özel tankerli kamyonlarla çekilerek taşınırdı.
Hüseyin Nazmi, gerek sabah okula giderken olsun, gerek okuldan eve dönerken olsun, okula geliş gidiş saatini bilen, kendisini gördüğünde tülü bir kenarından hafifçe açarak tebessümle bakıp sevgisini küçük bir göz işaretiyle belirten ceylan gözlü, ince belli siyah saçlı Hatice’yi görmek için mutlaka o sokağa girerek âdeta lâzım olan ruhunun günlük gıdasını alarak rahatlardı.