MASAL
Giriş Tarihi : 06-09-2022 01:42

Bilye (Misket)

Yazan: Nevin Bahtışen - BİLYE (MİSKET)

Bilye (Misket)

BİLYE (MİSKET) 

Bir varmış bir yokmuş...Bir gün oturmuş, zamanın niye böyle hızlı geçtiğini, niye herşeyin hızla değiştiğini düşünüyordum ki bir ses duydum. Sesi iyice dinlemeye başladım ama anlayamıyordum. Sesin geldiği yere; kullanılmayan eşyaların konulduğu çatı katına vardım. Orada bir kavanoz vardı, ses ondan geliyordu. Kavanozu elime aldım, içi rengarenk bilyelerle doluydu. Kapağını açtığımda bilyelerin ağladığını gördüm.
—Neyiniz var, niçin ağlıyorsunuz?
İçlerinden biri göz yaşlarını silerek;
— Biz çok yalnız kaldık. Bizi kimse arayıp sormuyor. Çok üzgünüz. Burada durmaktan da sıkıldık, uzun zamandır sesleniyoruz kimse duymadı, biz de ağlamaya başladık. Sizi bir kenara atsalar artık işe yaramıyorsunuz diye, siz üzülmez misiniz?

Kavanozdan bilyelerin hepsini dışarıya çıkardım, nasıl mutlu oldular!

Kendi aralarında çok iyi anlaşıyorlardı, ne görüntüleri ne de renkleri birbirini rahatsız ediyordu, birbirlerini olduğu gibi sevip kabul ediyorlardı. Tek istekleri; çocukların yine eskisi gibi onlarla oynamalarıydı. Odalarında, diğer oyuncaklarıyla aynı yerde durmak istiyorlardı. Küçük ve yuvarlak olduğu için yine kavanoz içine koyabilirler diye anlayışlı davranıyorlardı. 

Mavi bilye ; 
-Sadece çocukların değil her yaşta oyun severin ilgi alanıydık, biz de çok mutlu oluyorduk bu eğlenceli durumdan, dedi.

Sarı bilye devam etti; -Çocukların bizlerle keyifle oynamaları, mutlu gülüşleri bizi de mutlu ediyordu. O günleri çok özledik.

Kırmızı bilye;
-Evin babası küçükken bizimle oynardı, bizi çok sevdiği için kıyıp atamadı ama bir kavanoza koyup buraya bıraktı.

Yeşil bilye;
- Bizim durduğumuz bu çatı katının tam altında çocukların odası var. Abisi okuldayken kardeşi bilgisayarda oyun oynuyor, abisi okuldan gelince ev ödevini yapıyor, bilgisayarda  oyun oynamaya başlıyor. Bizden haberleri bile yok. Oyun oynarken kazandıklarında oley deyip mutlu oluyorlar, hep seslerini duyuyoruz. Kaybettiklerinde de, 'Bazen oyunu kaybedebiliriz, olur böyle şeyler. Bu sefer daha dikkatli oynarım ve kazanırım,' diyorlar. Kıskanmıyoruz, çocukların mutlu olmasını istiyoruz, bizi tanısalar eminim bizimle oynarken de mutlu olurlar.

İçinde her rengi barındıran beyaz bilye;
-Bizim renklerimizden haberleri yok, neden yapıldığımızı bilmiyorlar. Ben kilden yapıldım, dedi.

Diğeri;“Ben seramikten yapıldım.” Bir diğeri; “Ben de camdan yapıldım,” diye girdi söze. Gururla tanıttılar kendilerini.

Turuncu bilye; 
-Biz yenilenmeye, hayatta ilerlemeye karşı değiliz. Bu zamanda çocukların teknolojiyle tanışması, zaman geçirmesi gerekir. Diğer oyuncakları gibi biz de çocuklarla zaman geçirmek istiyoruz. Aileleri bizimle tanıştırsalar eminim çok severler,” dedi. Bu aslında tüm bilyelerin ortak fikri ve arzusuydu.

                                                                 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi