ANI
Giriş Tarihi : 09-02-2023 17:31

Arka Bahçe

Yazan: -Güneç Aydın -ARKA BAHÇE

Arka Bahçe

ARKA BAHÇE

Ben o zaman memleketin neresi olduğunu bilmezdim. Bizim mahallede bir Salih vardı. Evleri yandaki apartmanın bodrumundaydı. Biz hep beraber oynardık. O zaman babaların mesleği yoktu. Her baba aynıydı. İş yapardı, işe giderdi. Bütün anneler aynı işi yapardı sonra misafirliğe giderdi. Arka bahçede savaş yapardık. Salih hep kazanan takımda olurdu. Bütün kardeşler kazanırdı. Onları fasulyeden sayardık. Hiçbiri itiraz etmezdi.

Abisi benim arkadaşımdı, adı Sinan’dı galiba. Tam hatırlamıyorum. Tren yolunun altında, kayıkhanesi olan eve giderdik gizli gizli denize girmeye. Araba geçtikçe direk yaptığımız taşları kenara çektiğimiz dar yolda maçlar yapardık. Sırayla bisiklete biner, toprakta ufak çukurlar kazıp misket oynardık. İnşaatlardaki küçük siyah plastik boruları kaçırır, kâğıttan külahlarla birbirimizi vururduk.

Salih sümüklüydü. Bir de ayakkabısı yoktu veya giymezdi. Terlikle oynardı. Bizim bahçedeki erik ağacına o çıkardı. Hafifti çünkü ufaktı. Ağacın dalı kırılmazdı. Sonra Galip Amca görünce terlik atardı balkondan. Kızardı, bağırırdı apartman bahçesine girdiğimiz için. Bizim çok topumuzu kesmişti, onu sevmezdik. 

Bence çiçekleri bile sevmezdi onu. Belki ölmüştür kim bilir. Evinde yalnızdı. Bazen öyle olurmuş ölürmüşsün kimse üzülmezmiş.

En çok kız kardeşim severdi Salih’i. Aynı boydalardı. Aynı sınıfa giderlerdi. Bizim arabamız vardı, onların yoktu. Ama hepimiz aynı okula giderdik. 

Kardeşim boynuna sarılırdı Salih’in. Sonra da bizim duymamız için yüksek sesle ‘’Hadi! Salih. Gidelim dostum." derdi.

Sonra biz başka apartmana taşındık. Otopark, kalorifer ve asansör vardı. Salih ve Sinan’ı görmedim. Serkan’dan öğrendim. Onlar da taşınmışlar. Memlekete gitmişler.

 

 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi