AĞIT
Giriş Tarihi : 28-03-2023 18:11   Güncelleme : 29-03-2023 04:32

Ağladı

Galip Duman -AĞLADI

Ağladı

A Ğ L A D I

Takvim altı şubat sabaha karşı.
Ben değil, topyekün cihan ağladı.
Feryat figan sardı bütün bir arşı.
Acıdan yüreği, yanan ağladı.

Gece dört onyedi, her yer sallandı.
Atılan çığlıklar arşa dayandı.
Feryatları duyan yürekler yandı.
Azerbaycan, İran, Turan ağladı.

Koskoca binalar yerle bir olmuş.
Şehirler, ilçeler, köyler kaybolmuş.
Enkâzdan çıkanlar şaşırıp kalmış.
Canını kaybeden, Canan ağladı.

Karanlık o gece mahşere döndü.
Onbir canım şehir yıkıldı, söndü.
Kıyametin yaşandığı bir gündü
Bu günde yardıma, gelen ağladı.

Enkâzdan çıkanlar dizine vurdu.
Kimi deli gibi, aranıp durdu.
Kimi "SUSUN!" diye yalvarıyordu.
Enkâzdan sesleri, duyan ağladı.

Herkeste bir telaş, canı derdinde.
Bak, sesi geliyor yavrum içerde.
Çaresizlik her tarafta her yerde.
Elini bağrına, vuran ağladı.

Kiminin anası, cananı gitmiş.
Kiminin, her şeyi, her 'canı' bitmiş. 
Kiminin kardeşi, evladı yitmiş.
Gördüğü herkese, soran ağladı.

Kocaman kolonlar yerle bir olmuş.
Anne, baba, evlat birlikte ölmüş.
Anne yavrusuna sarılıp kalmış.
Onları bu halde, bulan ağladı.

Manzara korkunçtu yandı sinesi.
Deli olmuş ağlar, garip anası.
Daha solmamıştı elde kınası.
Kefensiz mezara, salan ağladı.

Felaket yaşadı bu genç yaşında.
Emeği var, tuğlasında taşında.
Şimdi yıkık hanesinin başında.
Saçını, başını, yolan ağladı.

Diyarbakır, Antep, Maraş, Adana.
Seksenbir vilayet durdu yan yana.
Haşa, isyanımız yok yaradana.
Sahipsiz, kimsesiz, kalan ağladı.

Nice köyler, evler, ocaklar söndü.
Sanırsın ki, dünya tersine döndü.
Kayalar yarıldı, yerler bölündü.
Bunun sebebini, bilen ağladı.

Tarifi imkânsız çok derin yara.
Rabbim göstermesin cümle kullara.
Sıra sıra gömüldüler mezara.
Kapanmaz yarayı, saran ağladı.

Cesedi çıkardı döndü deliye.
Kefen yok, sardılar battaniyeye.
Koydular bir taşa musalla diye.
Önünde namazı, kılan ağladı.

Ben Kilis, Malatya, Osmaniyeyim.
Benim Şanlıurfa, ben Darendeyim.
Kimleri sayayım, kimi diyeyim.
Merik, Ökkeş, Güllü, Dilan ağladı.

Her yer viran olmuş, her yer yıkılmış.
Koskoca binalar yere çakılmış.
Cesetler ortada, çaresiz kalmış.
Bebeği torbaya, koyan ağladı.

İmdat feryatları her yanı sarmış.
Güzelim evlerden eser kalmamış.
Dağlar gibi beton, üst üste yatmış. 
Altından canları, alan ağladı.

O gün nişanlandı, ruhu canlandı.
Mutlu olduğuna candan inandı.
Bu kara gecede yüreği yandı.
Gonca gül misali, solan ağladı.

Tarumar ortalık, her yer karanlık.
Ömür bir nefesse, varlık bir anlık.
Ölmemişse vicdan, varsa insanlık.
İçinde merhamet, kalan ağladı. 

Sırtında bir şey yok, yalın ayaklar.
Yağan kar altında ıslanıyorlar.
Sığınacak bir yer bulamıyorlar.
O canlara sahip, olan ağladı.

Sekiz gün betonun altında kaldı.
Bağırdı, çağırdı, duyuramadı.
Nefesi tükendi, dayanamadı...
Dokuzuncu günde, bulan ağladı.

Baba evlat ayrı odada kalmış.
Bağırmış olmamış, vurmuş olmamış.
Evladı babaya bir mesaj yazmış.
"Kurtar" mesajını, alan ağladı.

Ülkemde kimsenin canı yanmasın.
Hiç kimse, aç açık darda kalmasın.
Dilerim bir daha hiç yaşanmasın.
Acı duyan Galip, DUMAN ağladı.

*

*Değerli kardeşim Hikmet EKEN'e sevgi ve saygılarımla. 

19.03.2023


 

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi