SÖYLEŞİ
Giriş Tarihi : 02-12-2022 23:22

Yorum

Yazan: Kenan Gül - YORUM

Yorum

YORUM             

Bir süre önce, içinde bulunduğum yerel bir şiir grubunda paylaşılan bir şiir düştü önüme.
Şiir Türk kahvesi üzerineydi.Kahvenin kırk yıllık hatrından başlayıp keyf ve huzurundan, bitmek bilmeyen dostluklarından bahsediyordu. Ve
benim en büyük FAVORİM Türk kahvesi diye bitiyordu.  

Sonundaki dip notta pay sahibi olan beyin on bir yaşındaki kızı tarafından yazıldığı belirtiliyordu.   

Şiirin altına yaptığım yorumda,

FAVORİ kelimesini ilk kez bir şiirde gördüğümü,
on bir yaşındaki bir kız çocuğunun Türk kahvesi ile ilgili bu denli yoğun birikime sahip olamayacağını yazdım.(Detayına girmek istemiyorum.)Çok ciddi bir tepkiyle karşılaştım.

Kıssadan hisse:

Arkadaşlar... Ben bir şair değilim. Ben bir ozan ya da yazar da değilim. Ancak yorum yapabilmek için bunlara ihtiyaç da yok. Eğer bu alanlarla ilgiliyseniz tutarlı ve yerinde yorum yapabilirsiniz. Ve yapmalısınız da.

Bir paylaşımın altına Tebrikler yazdığınızda çok şey ifade etmez. Kalemden çıkan eser yorumcusunda anlam bulur.Ve şiiri, şairi, ozanı ya da yazarı yönlendiren odur.  

Vee gelelim FAVORİ kelimesine...
Bir şiir okuyorsunuz..

Arapça, Farsça, Osmanlıca, Fransızca vs. dillerde devşirme kelimelerle çorba olmuş. Sırf kafiye uydurmak için şiir çekiştirilmiş ve kendinden çok uzağa gitmiş... Haa şunu anlıyorum.Yeni nesil şarkı sözü yazarları bunu çok yapıyor. Ancak o şarkı sözü... ŞİİR değil.

Türkçemiz yetmiyor mu?

Arkadaşlar yorum yapmaktan kaçınmayın.Ve yazdıklarınıza da yorum yapılmasına alınmayın.

Truva Edebiyat Dergisi Truva Edebiyat Dergisi