YOLCUYUM BU GECE
Düşler var sahibini bekleyen
Vebaldir götürmesem
Anılar yükledim kederli yüreğime
Bir bulut alır beni
Belki bir yıldız sarar koynuna
Kâh kuşların kanadında
Savrulurum sevdanın rüzgârına
Yolcuyum bu gece
Yetim yalnızlıklar doldurdum kucağıma
Şarkışla’dan Bolu Dağı’na
Sapsarı denizler bırakıp ardımda
Özlem ektim yollara
Korkular büyüttüm bir üç yüz ikinin koltuğunda
Sarılıp son kez doya doya bir çift mezara
Yolcuyum bu gece
Bilinmez zamana
Dilsiz konuşmayı belledi ses olmayan sözlerim
Gözlerimde çığlıkları o zaman öğrendim
Bu yüzden işte bu yüzden
Geceyi günden çok sevmem
Beş yaralı yürek
Beş suskun karındaş
Susarak konuştuk bir zaman
Sonra savurdu rüzgâr
Her mevsimde döküldü yaprağımız
Kirpiğim o yüzden ıslak benim
Bu gece yolcuyum
Türküler koydum ceplerime
İstanbul kadar işveli dizeler
Tuzla kadar yalnız
Kars kadar soğuk
Yollar tutuyor elimden
Bu gece yolcuyum
Yirmili yaşım yaren
Vurgunum bir aşka
Sevda yangın sevda yaman
Başım duman
Başım boran
Tanıyor beni bu yurdun terminalleri
Nasıl alışkın beden sabahçı kahvelerine
Nasıl tanır beni keder
Bu gece yolcuyum
Mavisini koydum denizlerin ardımda
Islak sokaklarıyla bekler beni Ankara
Mevsimlerin adı yok o zaman
Eylülün şiiri
Bu kentin sevdası yok
Hasreti tanımaz ki Cebeci
Bu gece yolcuyum
Şiirler aldım koynuma
Köpek öldüren şarap
Çalarsa Ahmet Kaya
Yakarım bu kenti sevdanın korunda
Ağlasam Türközü’nden
Sel olur Sincan
Bu gece yolcuyum
Mola verdim bir aşka
Gülmeyi öğrendi kırışan yüzüm
Bir oğulla
Deniz koydum adını
Çorağa
Yobaza, tarihe inat
Bu gece yolcuyum
Vedalaştım kendimle
Dost sıcağına bıraktım anıları
Düşleri bana benzer bir adama
Sevdayı verdim yüreğime sarıp
Beni şiir eden kadına
Belki dayanmaz kalbim
Belki görmem bir bahar daha
Sardım sarmaladım
Eylül sarısı, yaprak kızılı
Günbatımı susmayı bellemiş sözler bıraktım ardımda
Bu gece yolcuyum
Yıllar sardım koynuma
Servetim saklı usumda
Dostlar, sevda, bir oğul
Anılar tuttu elimden
Düşler uçurdum Ankara’ya